Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Şehitler için

Yaşanmış hikayeye sosyal medyada rastladım. Öyle duygulandım ki, paylaşmadan edemedim:
Jandarma, soğuk bir kış günü Afyonkarahisar'da trafik uygulaması yapmaktadır. Yaşlı bir amca ve yanında seyahat eden eşinin aracını kontrol için çevirirler. Kontrolden sonra birkaç eksiklikten dolayı amcaya ceza yazılır.
Amca makbuzunu alıp aracına doğru giderken geri döner ve Jandarma Astsubay Zeki Marmara'ya "Evladım sana bir kere sarılabilir miyim?" der. Astsubay Zeki insanların ceza yazıldıktan sonra söylenmesine alışıktır. "Hayırdır amca niye sarılacaksın?" diye sorar. Amca "İçimden geldi evladım" deyince Astsubay Zeki, sıcak bir tebessümle, "Gel sarılalım" der. Sarılırlar...




Ayrıldıklarında amcanın gözleri yaşlıdır ve hızla aracına biner. Astsubay Zeki merak eder: "Amca niçin ağladığını bana söyleyeceksin" diye ısrar eder. Amca gözleri buğulanmış olarak yanındaki hanımına dönüp bakar. Teyze de ağlamaktadır.
Bu esnada Uzman Çavuş Faruk Yayla da yanlarına gelmiştir. Amca ısrara dayanamaz. Astsubay Zeki Marmara'ya şefkatle bakar ve "Oğlum yaşasaydı senin yaşlarında olacaktı. Cizre'de şehit düştü" der... Astsubay Zeki Marmara ve Uzman Çavuş Faruk Yayla kurşun yemiş gibi sarsılırlar... Bir müddet gözleri birbirlerine takılı kalır. O an zaman durur, dünyevi tüm sıkıntılar, mis kokulu evlatlar unutulur. Afyon'un soğuğunda yürekleri alev alev yanmaktadır. Amca aracını vitese takar, yürümek üzereyken aracını durdurup ceza makbuzunu geri isterler. Zorla da olsa elinden alırlar. Amcanın ellerini öpüp, "Biz de senin evladın sayılırız ve evlatlar babalarının cezasını öderler. Gerçi bu cezanın bedeli Cizre'de çoktan ödenmiştir. Lakin kabul edersen bir kere de biz ödemek istiyoruz" deyip amcayı hürmetle uğurlarlar...
Ne güzel hikaye değil mi? Allah; askerinden polisine, jandarmasından korucusuna, görev yaparken canının yanına her daim vicdanını koyan, mağarada yakaladığı donmak üzere olan teröriste bile kendi parkasını veren güvenlik personelimizin ayağına taş değdirmesin.

Gurbetçilerin Digitürk mağduriyeti
Gurbette yaşayan okurumuz Özdal Uysal, Digitürk abonelerinin yaşadığı önemli bir mağduriyeti haber veriyor: "Merhaba Yüksel bey; Digitürk, Eutelsat'ta yayınlarını sonlandırdıktan sonra sadece Türksat'ta sürdürmeye başladı ama olan Avrupa'daki üyelere oldu. Çünkü Digitürk paketinde sadece Digitürk'ün kendi kanallarını izleyebiliyoruz fakat hiçbir ulusal kanalı izleyemiyoruz. Arama yapsak bile çıkmıyor çünkü vericiler Viyana'ya kadar çekiyor, sonrası olmuyor. Tekrar Eutelsat'ta yayın yapılsın, üye olarak mağduruz ve bu gerçekten bir haksızlık. Umarım geri dönüş olur. Saygılarımla."

HAFTANIN ŞİİRİ

DEĞİL Mİ?
Dik dururum sanırdım kavak yelleri eserken
Meğer diklenirmişim geçmeden önce felekten
Bilgi ile dolmadan bilemezsin secdeyi
Buğdaya baş eğdiren danesi değil mi?

Aşkı bulmak için derviş olmaya ne hacet?
Merhametli olmaktır en yürekten ibadet
Sırat'ı beklemek kamil için fuzuli
Kulu makbul kılan ayinesi değil mi?

Arifî der ki dört kolla sarıl köklerine
Saygıda kusur etme o fedakar ceddine
Kök sal toprağına koca bir çınar gibi
Heykeli ayakta tutan kaidesi değil mi?

Ne olursan ol bil ki işin Hak'ka hizmettir
De ki taş yaratıldım hizmet bana nicedir?
Sen bir koca taş ol değirmende değirmi
Bize un veren taşın faidesi değil mi?

Aşık Arifî - 2024

Gaf kürsüsü
"Ankara'da yaşayan Gözde Kibar daha güzel bir görünüme kavuşmak için plastik bir cerraha başvurdu." (Show Haber Muhabiri Emre Kol'un sözleri)

Zap'tiye
Sevgililer Günü'nde kendine çiçek gönderen ofis çalışanlarına üçer gün moral izni verilsin!

Ne demiş?
"Doktor ekmeği kes dedi. Bir haftadır kesip, dilimleyerek yiyorum, hiçbir faydasını görmedim." (Sosyal medyadan)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA