80'lı yıllarda biri bana "Cem Karaca öldükten sonra TRT ekranlarında özel bir belgesel ile anılacak" dese gülüp geçerdim. Çünkü önce "hain" ilan edilip vatandaşlıktan çıkartılmış, ülkeye dönüp hidayete erince de "dönek" diye aşağılanmıştı.
Gelin görün ki ölüm yıldönümünde Cem Karaca hem de TRT'nin 1'inci kanalında ve prime time kuşağında "enfes" bir belgesel ile anıldı. Hiç abartmıyorum, bugüne kadar televizyon ekranlarında izlediğim en iyi biyografi belgeseliydi.
TRT arşivi ve uzman akademisyenlerin görüşleriyle desteklenen, ailesi ve sanatçı dostlarının anılarıyla renklendirilen belgesel, 1 Mayıs Marşı'ndan, söylediği ilahilere kadar hiçbir eserini ve hiçbir fikri değişimini ıskalamadan ekran başındakilere "gerçek Cem Karaca'yı" anlattı. Cem Karaca şarkılarını aynı ruh ve gırtlakla seslendiren sanatçı Ayhan Yener'in akustik stüdyo performansı da ayakta alkışlanacak cinstendi. Koca bir alkış da belgeselin yapımcısı ve yönetmeni Mustafa Belen'e. Ortaya koyduğu yapım, gerçekten de "eser" niteliğindeydi. Ne yazık ki o akşam ekran başındakiler pavyon dansözü Dilber'i tercih ettiler...
Keşke uzaklarda ülkesine hasret gidenleri yaşarken anlayabilseydik. Namık Kemal... Nazım Hikmet... Ahmet Kaya... Cem Karaca... Başları dışarıdaydı belki ama kökleri hep bu topraklardaydı.
Dilimizdeki "sürgün" kelimesinin hem "zorunlu hasret" hem de "yeni filiz" anlamına gelmesi tesadüf değil...
Mangal kömürünün çilesi
TRT Belgesel kanalındaki Usta Eller belgeseli bu hafta mangal kömürünün yapılış öyküsünü anlatıyordu.
Silivri'nin Danamandıra köyünden Bedri Usta önce "Torluk" denilen meşe odunlarının dizilmesiyle oluşturduğu kümbeti itinayla hazırladı. Daha sonra üzerini hava almayacak şekilde ıslak kül ve toprakla örttü. Ardından bu yapı tokmaklarla sıkıştırıldı. Bu hazırlık tam üç gün sürdü. Sonra sıra torluk ortasında günlerce için için yanacak ateşi tutuşturmaya geldi.
Ustamız tam 25 gün boyunca evine gitmeden, torlak yanına kurulu derme çatma kulübede son derece ilkel şartlarda ateş nöbeti tuttu. Keşke bunca emeğe değseydi ama mangal kömürü de artık üreticiden çok ucuza kapatılıyordu.
Belgeseli izledikten sonra kömürlüğümdeki mangal kömürlerini tek tek öpüp koklayasım geldi.
Murat Kurum çoktan kazanmış
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum geçenlerde bir etkinliğe ailesiyle birlikte katıldı. O anlarda çekilen bir fotoğraf karesi, kız çocuklarının babalarına nasıl aşık olduklarının, onları nasıl kahraman gibi gördüklerinin belgesi gibiydi.
Annesinin kucağında oturan minik kızın babasına hayranlıkla bakışı, Ahmet Fidan'ın ünlü "Bir Kızı Olmalı İnsanın" şiirini akla getirdi. Bu şahane kareyi köşeme taşımamın bir sebebi de kız babası olmamdı belki de... Murat Kurum çoktan kazanmış. Seçimden çok daha değerli bir şeyi: Kızının gönlünü...
Zap'tiye
İnci Taneleri'ne özenip pavyona gittiler, 285 bin lira hesap gelince tane tane söğüşlendiler. - Dilber vicdanın yok mu? -Yokkk!..
Gaf kürsüsü
ABD Başkanı Biden bir haftada üç gaf yaparak kendi rekorunu kırdı: Merkel'e "Kohl", Macron'a "Mitterand" dedi. Hamas'ın adını ise bir türlü hatırlayamadı.
Ne demiş?
Ardahan'da şehir merkezindeki iki metrelik kar, vatandaşı bezdirmişti: "Arabamı iki saatte bulabildim. Yarım saat başkasının arabasını temizlemişim."