Turkuvaz Medya Grubu'nun üyesi olmaktan bir kez daha gurur ve mutluluk duydum. Neden mi? Anlatayım:
Aslında burası yalnızca bir yayın grubu değil. Zulüm görenin hakkını savunan, mağdurun imdadına yetişen, FETÖ işgaline de, ekonomik sabotajlara da, ihanetin katmerlisine de neredeyse tek başına direnen bir özgürlük kalesi. Yaşadığımız son felaketlerde de bölgeye en büyük yardımı yapan, TIR'lar dolusu malzemeyi depremin ilk günlerinde ulaştıran, o günden bugüne bölge halkının yanında sırtlarını dayadıkları yalçın bir kaya gibi dimdik duran Turkuvaz Grubu'ydu.



Bizimkiler yine yaptılar yapacaklarını. Kim Milyoner Olmak Ister?'in şampiyon yarışmacısı, hepimizin gönüllerinin sultanı Rabia Birsen Göğercin'e hem 1 milyon liralık ödülü verilecek hem de Turkuvaz Medya Grubu tarafından ona sol kolunun neredeyse aynısı olan hareketli bir estetik kol protezi yaptırılacak.
Daha dün bu ülkenin hayır için yarışan kişi ve kuruluşlarına çağrıda bulunmuştum, "Yok mu Göğercin'e kanat takacak bir hayırsever?" diye. Aslında adım gibi emindim bizim grubun taşın altına hemen elini sokacağından. Ben sadece televizyon diliyle "teaser" (merak uyandırıcı tanıtım) yapmıştım.
Turkuvaz sadece doğru haberin, özgür medyanın değil, iyiliğin de rengi...

BBCS haber kanalı bildiriyor
Salı akşamı yaz tatilinden dönüp okul arkadaşlarına kavuşan bir çocuk gibi mutlu ve heyecanlıydım. Meğer ne çok özlemişim Ben Bu Cihana Sığmazam'ı...
BBCS yenilikleriyle çıktı karşımıza. Yapım da, yönetim de değişmiş. Hikayeye Hafize ve Cemile teyzeler ile yeni kuzenler gibi eğlenceli karakterler katılmış.
İlk bölüm yine haber bülteni gibiydi. Türkiye'nin Libya ile oluşturduğu Doğu Akdeniz'deki ekonomik bölgenin hangi şer odaklarının tekerine çomak soktuğu gün yüzüne çıkartıldı. Düşman bu kez petrol sondajı yapan Abdülhamid Han gemisine bizim SİHA'larımızla saldırmaya yeltendi. Ama mühendislerimiz Bayraktar TB 2'lere özel bir yazılım yüklemişlerdi. Saldırgan SİHA'ların idaresi hemen ele geçirildi ve bombalar sözde onları yönlendirenlerin başında patladı. Demek ki neymiş? Birilerine silah satarken önce GBT'lerine bakmak lazımmış.
Bu sahneyi izlerken aklıma bir zamanlar neredeyse durup dururken düşen ilk nesil F16'larımız geldi. Bu gizem (!) yıllarca sürmüştü. Ta ki bizim mühendisler yerli yazılımı F16'ların uçuş sistemine yükleyene kadar...
Nereden nereye değil mi?..

Yettin artık Kuntz!
Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz'un kredisi çoktan tükendi. Ama kimin dayısının oğluysa artık (!) besleyip semirtmeye devam ediyoruz Alman'ı...
Ermenistan maçında tel tel dökülen o yanlış seçilmiş kadroya nasıl 60 dakika tahammül etti, anlamadım. Aklı lig maçında kendi kalesine attığı golde takılı kalan sol bek Cenk Özçakar öyle hatalar yapıyordu ki adeta pimi çekilmiş bomba gibiydi. Sonunda ıska geçip golü yedirdi. Kuntz, Japonya karşısında da kaleyi bir süredir form tutmakta zorlanan Uğurcan'a teslim edip "harakiri" yaptı.
Peki ya zaten düşüş içindeki Milli Takım'a Japonya'da özel maç yaptırmak şart mıydı? Yeni bir moral bozukluğuna yol açacak "Geliyorum" diyen hezimet, takıma ve millete reva mıydı? Üstelik o sıcakta ve gündüz vakti. Üstelik bu saçma sapan maç yüzünden ligin takvimi de şaştı.
Kuntz iyi insanmış, sempatikmiş, uyumluymuş... Bana yaşlıları yaya geçidinde karşıdan karşıya geçirecek değil, takımı kupalara götürecek teknik direktör lazım...

Gaf'let kürsüsü
Balat'ı haraca bağlayan, semtte terör estiren çetenin Balat'a girişi yasaklanmış. Yani? Balat dışında istediğinizi yapabilirsiniz!..

Zap'tiye
Yürüyen merdivene ters binen genel başkanın partisi, asansör yolsuzluğunu da yüzüne gözüne bulaştırdı. Peki şaşırdık mı?

Ne demiş?
"İhanetin telafisi, kahpeliğim bahanesi olmaz." (Atv'nin dizisi Ben Bu Cihana Sığmazam'da Cezayir'in sözü)