Şunun şurasında bir buçuk ay kaldı. Neye mi? Cumhuriyetimiz için "Dalya" demeye, milli mücadeleyi 100. Yıl coşkusuyla taçlandırmaya...
Cumhuriyetin 50. yılında minicik bir ilkokul öğrencisiydim. Doğrusu, kutlamalardaki coşkuyu, heyecanı yetersiz bulmuştum çocuk aklımla. Artık neler hayal etmişsem?..
50. yıldan aklımda iki şey kaldı: Biri Boğaziçi Köprüsü'nün açılışı, diğeri 50. Yıl Marşı.
Bugün ise çok şükür memleketimin dört bir yanı köprüler, otoyollar, barajlar, tüneller, tüp geçitler, metrolar ile bezeli. Kendi savaş uçağını, otomobilini, SİHA gemisini, tankını, helikopterini üreten bir ülke olmanın gururunu yaşıyoruz. Teknolojide, bilimde, kültürde, sanatta, sporda gümbür gümbür gelen Türkiye Yüzyılı'nı karşılıyoruz. Katıldığımız her uluslararası zirvede dünya bizim liderimizin ağzının içine bakıyor.
O halde 100. Yıl coşkusu hepsinden büyük olmalı. Eminim dev kutlama için gereken hazırlıklar yapılıyordur. Benim işim ise televizyon. Öyleyse kendi alanımla ilgili önerimi seslendireyim:
Bence 29 Ekim günü 24 saat boyunca tüm kanallar ortak yayına geçmeli. Aklımdaki program ise şöyle:
Atv ilk Meclis'ten, A Haber Anıtkabir'den, TRT 1 Kocatepe'den, TRT Haber İzmir Kordon'dan, Kanal D Habur'dan, Show TV Gürbulak'tan, Star İpsala'dan, CNN Türk TBMM'den, NTV Selanik'teki Atatürk Evi'nden, Kanal 7 New York'taki Türk Evi'nden, TGRT Haber 1915 Çanakkale Köprüsü'nden, Habertürk Güneydoğu'daki hudut karakollarından, TV100 Karabağ'dan, Kanal 24 Kosova'dan, Kanal 360 Libya'dan, Kanal 24 Katar'daki TSK üssünden, Beyaz TV Res'ul Ayn'dan, Bloomberg TCG Anadolu'dan, Ülke TV Baykar Teknoloji Üssü'nden, CNBC-e Türkiye Uzay Ajansı'ndan, TRT Müzik Atatürk Kültür Merkezi'nden, Vav TV Ayasofya Camii'nden canlı yayına geçsin. Cumhuriyetimizin gurur yüzleri, Aziz Sancar'dan Selçuk Bayraktar'a, Kadın Voleybol Milli Takımımızın Kaptanı Eda Erdem'den, Fazıl Say'a, ilk kadın amiralimiz Gökçen Fırat'tan, ilk kadın Merkez Bankası Başkanımız Hafize Gaye Erkan'a kadar bir stüdyoda toplanıp Cumhuriyet'i konuşsun.
Sizce de güzel olmaz mı?..
Şimdi sıra bizde
O güzel yüreğinle kendini ruhen ve bedenen iyileştirdiğin yetmiyormuş gibi hepimize öyle iyi geldin ki Rabia Birsen Güvercin... Adeta ülkeye papatya çayı oldun...
Eminim kolu bacağı olmayanlar, kendilerine uyguladıkları o gereksiz ev hapsinden kurtulup "Biz de buradayız, biz de inanıp başarabiliriz" diyerek kendilerini sokağa atmışlar, sandalyelerinin tekerleklerini daha bir hırsla, enerjiyle döndürmüşlerdir. Her uzvu tam olup da sadece cesareti eksik olanlar da akülerini seninle şarj etmiştir gözlerinin içi gülen kız...
Şimdiiii... O bizi tedavi etti ya, sıra bize geldi... Yok mu ona düşlerindeki estetik kolu hediye edecek bir hastane, bir kurum ya da kadife yürekli bir hayırsever? Güvercin kızımız da kazandığı o 1 milyon lirayı eğitimine harcasın ya da canı ne istiyorsa onu yapsın...
Zap'tiye
Diyet koçu, ilişki koçu, kariyer koçu, hamilelik koçu... Benden duymuş olmayın ama sizi Sırat Köprüsü'nden geçirecek koçlar onlar değil.
Gaf kürsüsü
Bu selam pek olmamış galiba...
Ne demiş?
Atv muhabiri Yavuz Oymak, elindeki palamudu gösteren balıkçıya sordu: "Bu taze mi?" Balıkçı sert çıktı: "Allah iyiliğini versin, bu da sorulur mu? Bak sen bile tazesin elhamdülillah, cıvıl cıvılsın..."