Karda, yağmurda, fırtınada İstanbul halkı belediyesini arıyor ama bulamıyor. Megakent sahipsiz, megakent belediyecilik hizmetleri açısından kifayetsiz ve aciz... İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendini Ankara'nın yüksek rakımlı tepelerine adayıp, gözü koltuktan başka bir şey görmediği için her felakette ya tatilde, ya seçim gezisinde... Allah bu aziz şehri, İmamoğlu yönetimindeyken deprem felaketinden esirgesin!..
Peki bu şehir her yağıştan niye bu kadar etkileniyor? Meteoroloji günlerdir turuncu kod ile uyarmasına rağmen İBB neden önlem almıyor? Suyun nereden gelip, nerede birikeceği belliyken, su tahliye sistemleri, köprü altları, mazgallar, rögarlar neden zamanında temizlenmiyor? "Zamanında" derken, yoğun yağışlar genellikle yaz sonunda, sonbaharın başında etkili olur. Sebebi; uzun süredir yağış olmadığı için kanalizasyon sistemlerinde biriken başta ağaç yaprakları olmak üzere katı maddeler sistemi tıkar. Eğer bu günlerde etkili temizlik yapılmazsa, sel felaketi kaçınılmaz olur.
İmamoğlu'nun göreve geldiği ilk günden itibaren belediyecilik hizmetleri dışında hemen her şeye memur edilmesi, bu felaketin en önemli sebebidir. Görev yaptığı bunca zaman içinde kentin ne alt ne de üst yapısına gram katkısı olmamıştır. Daha geçtiğimiz günlerde İstanbul'da su taşkını sorununu tamamen çözdüklerini söylemişti. Şehrin orta yerinde iki kişi sel sularına kapılıp, hayatını kaybetti. Bir megakentin yöneticisi için bundan daha büyük bir mahçubiyet olabilir mi?
Başta İstanbul halkı olmak üzere tüm Türkiye'deki seçmenler, yerel seçim için sandık başına gittiklerinde, belki kışı atlatmış olacaklar ama yedikleri ayazı unutmayacaklardır.
Gönül Dağı'ndan FETÖ hamlesi
TRT 1'in beğeniyle izlenen dizisi Gönül Dağı, yeni sezonda son derece önemli toplumsal mesajlarla yüklü olarak izleyicisinin karşısına çıkacak.
Daha önce yaptığı muhteşem belgesellerle FETÖ'nün ipliğini pazara çıkaran TRT, bu kez de dizi yoluyla "deşifre" yapacak. Gönül Dağı'nda FETÖ'nün devlet kurumlarına nasıl gizlice sızdığını, pişman olan FETÖ'cü olmadığını, pişmanmış gibi gözüken FETÖ'cünün olduğu da örnekleriyle anlatılacak.
Hayatını neredeyse FETÖ ile mücadeleye adayan senarist Ali Kara'nın kaleminden çıkacakları büyük bir merak ve heyecanla bekliyorum.
Yeni FETÖ tehlikesine dikkat!
YÖK Başkanlığı'ndan hafta sonu çok önemli bir uyarı geldi. YÖK, üniversite yönetimlerini uyararak, FETÖ'nün öğrenciler için söz konusu olan barınma sorununu kullanıp onları "öğrenci evlerinde" toplamaya ve böylelikle beyinlerini yıkamaya çalıştığını belirtti. Rektörlük ve dekanlıklara gönderilen uyarı yazısında öğrencilerin barınma ihtiyaçlarının devlet eliyle karşılanması için tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılması çağrısında bulunuldu.
Bu önemli uyarı, hafta sonu rehavetinin içinde kaybolup gitti. Gerektiği şekilde medyada yer almadı. FETÖ'nün kılcal damarlara sızdığı o gaflet yıllarında en çok yurtları ve kursları kullandığı adeta unutuldu.
Önerim, bu büyük tehlikenin kamu spotlarıyla ekranlarda dile getirilmesi. Hatta Kardeşlerim, Ateş Kuşları gibi okul ve gençlik odaklı dizilerde bu konunun işlenmesi.
Unutmayın. Su uyur, düşman uyumaz!
Gaf'let kürsüsü
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan bir tanıtım klibinde Haliç'in "olağanüstü" masmavi suları dikkat çekti. Gelin görün ki, Haliç'in gerçek hali kahverengi. Üstelik havaların çok sıcak olduğu günlerde kokudan geçilmiyor.
Zap'tiye
20 liradan domates alıp salça yapmak mı? Ben o domatesi salondaki gümüşlüğe koyar, misafire hava atarım be!..
Ne demiş?
"Gerçi söylemek istemiyorum ama bende de ne ağız varmış. Adamı biraz övdük, sakatlandı." (BeIN Sports'ta Liverpool - Aston Villa maçını anlatan Ali Okancı'nın itirafı)