Evet, bir kez daha bravo... Çünkü bu bravo'ların hepsini sonuna kadar hak ediyor.
A Haber'i bültenlerdeki alt yazılarıyla günün kültür-sanat haberlerini anında izleyicilerine duyurduğu için kutlamıştım. Bugünkü kutlama vesilem ise yerel haberlere verdiği önem. Baktım, bülten süresince "Bölgesel" başlığı altında Türkiye'nin dört bir yanından gelen yurt haberlerini alt yazı ile izleyicilerine duyuruyor. Yerel basını çok önemserim. Çünkü onların gündemi ülkenin gerçek gündemi sandığımız politik didişmelerden çok farklıdır. Siz İstanbul'da parti liderlerinin ağzının içine bakarken, Tokat'taki çiftçinin gözü, süne zararlısıyla mücadele etmek için Ziraat Odası'nın önerdiği yeni ilaçtadır. Siz Ankara'nın trafiğiyle dertlenirken, Ağrılı bal üreticisi, kara kovanını hangi yaylaya kuracağını düşünmektedir.
Bu nedenle "halkın gerçek gündemine" dokunan A Haber'i yürekten kutluyorum. Özellikle de köylüyü aşağılamayı marifet sayan bazı siyasilerin devrinde...
Bu örnekler çok tehlikeli
Süreyya Yalçın sağlıklı ve fit görünümüyle magazin sayfalarını şenlendiren figürlerden biriydi. Ancak bu aralar takıntı haline gelen aşırı zayıflama tutkusu onu da yürüyen bir iskelet haline getirdi. Yalçın, doktor kontrolünde sistemli ve sağlıklı olarak zayıfladığını söylüyorsa da, görüntüsü tam tersini söylüyor.
Önümüz yaz. Kışın mideleri hesapsız dolduruyor, bahar gelince de "zayıflama paniğine" kapılıyoruz. Ne yazık ki bizde zayıflamak; sağlıklı yaşam adına değil, tamamen estetik kaygılarla eyleme dönüşüyor.
Ama işin ucunun kaçtığı, zayıflamanın adeta ölüm orucuna dönüştüğü psikolojik vakalar da bu aralar şov dünyasında kol geziyor.
Beni asıl kaygılandıran ise bu hastalıklı halin, özellikle gençler arasında bir "modaya" dönüşme eğilimi. Aman diyeyim...
Can Yaman'ın ruju
Kimin kendine neyi yakıştırdığıyla doğrusu çok ilgilenmem. Ama özellikle gençlerin ve çocukların "idol" bellediği oyuncuların, şarkıcıların hal, hareket ve tavırlarından asgari düzeyde "sorumlu" olması gerektiğine inanırım. Bu nedenle çocukların kafalarını karıştıracak "marjinal" tavırları sergilemeden önce iki kere düşünmelerinden yanayım.
Can Yaman yakışıklı ve yetenekli bir yeni nesil oyuncu. Yurt dışında gördüğü büyük ilgiden etkilenip, İtalya'da yaşamaya başladı. Çekilen son fotoğrafını ise yadırgadım. Zira dudaklarında pembe ruj vardı. Haydi gelin de bunu ona hayran olan 8 yaşındaki çocuğa anlatın...
Ayrıca bu kadar maskulen hatta maço bir karakterin, dudaklarında pembe rujla dolaşmasının öncelikle kendi imajına zarar verecek hatalı bir strateji olduğunu düşünüyorum. Yine de kendi bilir tabii...
Babalar ve kızları
Babalar Günü ile ilgili en dokunaklı reklam, Sahibinden. com'dan geldi. Kızının evlenip evden ayrılmasından sonra onun kalan eşyalarını siteye koyup satmaya karar veren babanın gönlü onlardan ayrılmaya bir türlü razı olmuyor. Arayanları çeşitli bahanelerle savıyor. Kızı eve geldiğinde ise odasının adeta bir müze gibi yerli yerinde durduğunu görüyor. Slogan da güzel: "İnsan satamadıklarından da mutlu olur."
Kızların odası, beton duvarlardan ibaret değildir. Onlar, babalarının kalp odacıklarında yaşar. Babalar Günü kutlu olsun.
Zap'tiye
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı köylüleri aşağıladı. Cumhuriyet gazetesinin 500 bin lira rüşvet aldığı ortaya çıktı. Cumhuriyet kavramı hiçbir dönemde bu kadar zedelenmemişti.
Gaf kürsüsü
Diyarbakır'da karısının boğazını keserek öldüren adamın (!) savunması hakimi çıldırttı: "Bıçak havada kayarak boğazına geldi..."
Ne demiş?
Kocası ve ailesinin şiddetinden yıldığı için evinin önüne barikat kurmak zorunda kalan kadının sözleri yürekleri dağladı: "Ben bir ölü adayıyım."