Bu soru yıllardır insanların zihnini meşgul edip duruyor. 1999'daki Marmara Depremi öncesinde özellikle Gölcük'teki Donanma Komutanlığı'nın üzerinde uçtuğu iddia edilen tanımlanamayan gök cisimleri (UFO) çok konuşulmuştu. İzmir depremi öncesinde de aynı dedikodular türemişti. Son olarak Kahramanmaraş'taki büyük afetin öncesinde de bölgede bu tür ihbarlar yetkili mercilere intikal etmişti.
Aynı teoriyi geçen pazartesi akşamı Discovery Science kanalındaki Uzaylılarla Temas belgeselinde üç uzman araştırmacı masaya yatırdı. Önce sismik faaliyetlerin çok az olduğu ABD'nin batısındaki ender görülen 5,8'lik depremin peşine düştüler. Çünkü o depremin öncesinde bölgede çok sayıda UFO faaliyeti gözlenmişti. Sonra ABD'deki diğer depremleri aynı gözlükle taradılar. Gördüler ki, her büyük deprem öncesinde UFO'ların parmak izi var. Hatta bölgeye yakın askeri üslerdeki resmi raporlara ve tanık ifadelerine de ulaştılar. Bilgiler tüyler ürperticiydi. Depremler öncesinde mutlaka benzer tespit ve ihbarlar oluyordu.
Dikkat ediyor musunuz? Son günlerde insanları UFO'lara alıştırıyorlar adeta. ABD ve Rusya'nın "UFO kovaladık" açıklamaları en resmi, en ciddi makamlardan geliyor. Son olarak Kolombiyalı bir mankenin uçak camından cep telefonu ile tespit ettiği UFO görüntüsü ise şüpheye yer bulamayacak kadar netti.
ABD'nin ta 40'lı yıllardan bu yana uzaylılarla temasta bulunduğu, hatta pek çok teknolojik sıçramayı onlar sayesinde elde ettiği söylenip durur. Bana soracak olursanız, eğer milyonlarca kilometre öteden gelip de ABD ile ittifak kuruyorlarsa, UFO'lardan mutlaka korkmamız gerek!
"Kiraz" mevsimi ne zaman gelecek?
Yanına uğurlu tik'imi attığım genç oyuncuları ve şarkıcıları sonuna kadar takip etmek gibi bir huyum var. Yine öyle yapacağım.
Aziz Kiraz'ı henüz reşit olma çağlarında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi'nin ödül töreninde tanımıştım. Okuduğu lisenin orkestrası eşliğinde öyle bir şarkıcılık performansı ortaya koymuştu ki, ağzım bir karış açık kalmıştı. Hatta ertesi gün bu köşede yazdığım yazıda, "Beni her yıl bu ödül törenine çağırın, sırf Aziz'i izlemek için gelirim" diye de not düşmüştüm.
Aziz daha sonra Liselerarası Müzik Yarışması'nda karşıma çıktı. Yine Bostancı Gösteri Merkezi'ni ayağa kaldırdı. Son olarak O Ses Türkiye yarışmasına katıldı. Tek kelime ile enfesti. Birinciliği kıl payı kaçırıp, ikinci oldu.
Sürekli takipte olduğum Aziz, geçen ay yeni bir single çıkardı. Şarkısının adı Ben Yazdım. Ne yalan söyleyeyim, bu kez beni biraz şaşırttı. Çünkü tarzını değiştirmiş, şarkısına biraz Türk Sanat Müziği ve hatta Arabesk tonları katmıştı. O eşsiz gırtlağıyla ortaya harika bir "eser" çıkartmıştı.
Bu şarkıyı Tarkan söylese şu anda eminim liste başı olurdu. Yahu yok mu bu muhteşem yeteneğin elinden tutacak doğru dürüst bir yapımcı ya da menajer?
"Helal ev" mi dediniz?
İnanılır gibi değil... Bursa'da Rukiye Tuğrul adlı kadın, üzerinde "Dini bütün ailelere 'helal ev' yapıyoruz. Mehdi gelmeden siz bize gelin" yazılı kartla 600 kişiyi dolandırmış!.. Dolandırıcılar Kralı diye bildiğimiz Sülün Osman bu haberi duysa, dünyadan erken ayrıldığı için kim bilir ne kadar üzülürdü.
Alacağı eve "sucuk" muamelesi yapan ahmaklar olduğu müddetçe bu memleketin ne Sülün Osman'ı, ne de mağduru biter...
Gaf kürsüsü
Neler Oluyor Hayatta programına konuk olan beslenme uzmanı Dr. Ayça Kaya "Bizim iftar sofralarında yok yok. Bu biraz ifrazata giriyor" dedi. (İfrazat: Zararlı maddelerin vücuttan atılması. İfrat: Aşırıya kaçma, ölçüyü kaçırma)
Zap'tiye
Siyasi arenadan bir diyalog: Mansur Yavaş: Bütün HDP'liler rehabilite edilmeli. Hasip Kaplan: Seni öyle bir rehabilite ederiz ki, aklın tavana vurur, edepsiz! Mansur Yavaş: Dilim sürçmüş olabilir... (Böyle geri vites TOGG'da bile yok vallahi)
Ne demiş?
"Kılıçdaroğlu'nu aradım, davet ettim. 'TOGG'u bir tur verirsen gelirim' dedi. Yahu sen yürüyen merdivene ters binen adamsın, sana araba verilir mi?" (Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kusursuz taklit ederek bir fenomene dönüşen Muhammed Nur Nahya'nın klibinden)