Cumhuriyetimizin 100'üncü şeref yılına ulaşmasına şunun şurasında 7 ay kaldı. Ancak ortada hâlâ bu özel olayın sözlere ve notalara döküleceği bir marş yok. Beklerdim ki bunun için ilgili tüm kurum ve kuruluşlar harekete geçsin, ulusal bir yarışma düzenlensin, başvuran eserler müzik otoritelerinden ve konservatuar hocalarından oluşan bir kurulun değerlendirmesinden geçerek finalistler halka sunulsun, milletimiz de 100'üncü yıla lâyık eseri belirlesin. Ama görüyorum ki, şimdilik bunun için bir hazırlık yok. Onun yerine bazı bestecilerin yaptığı muhtelif çalışmalar var.
Örneğin; Fazıl Say bir beste üzerinde çalışıyormuş. Erol Evgin de çok yakında çıkacağı bir turnede 100'üncü yıl özel marşını halka sunacakmış. Evgin'in seslendireceği 100 Yılda Yüz Akıyla adlı marşın bestesi Firuz İsmailov'a, sözleri ise Dr. Selma Çuhacı'ya ait. Geliri depremzede öğrencilere gönderilecek konser dizisinin ilki 14 Nisan Cuma günü İstanbul TİM Show Center'da dinleyicilerle buluşacak.
Madem sözü marştan, besteden, şiirden açtık, öyleyse 100'üncü yıl için yazdığım son şiirimi de sizlerin beğenisine sunayım. Bakarsınız bir besteciye ilham verir...
VATAN SEVDASI
Benzemez hiçbir yarin zülfüne
Meltemin okşadığı o en nazlı bayrak
Ay'ı yıldızına, ben her ikisine vurgun
Rengi kanımdan, güneşten de parlak
O, en sevgilinin gözlerinden zümrüt
Ormanında bir nefes ömre bedel
Gel pınarlarından bir avuç su iç
Kalmaz gönlünde ne gam ne keder
Toprağına yağmur değdiğinde çek içine
Yanında yarin mis kokusu ne ki?
Hele bir düş de gurbetine görürsün
Hiç kalır yanında aşkın kor hasreti
Koca bir asra vardı aziz Cumhuriyetim
Fırtınalar sadece toz aldı kayasından
Dinmez ne şehidine ne gazisine minnetim
Milletimin asaleti bin yıllık mayasından
Hem candan, hem canandan vazgeçerim
Dinmesin diye ezanlarının nidası
Gönül unutur en tutkulu aşkları da
Söner mi bu gönülde vatan sevdası?
Güle güle Jesus, hoş geldin Arda Güler
Sonunda tüm spor ahalisi dediğime geldi. Sezon başından bu yana Jorge Jesus'tan Fenerbahçe'ye hoca olmayacağını yazıp, durdum. Yerli gençlere değil, Fenerbahçe'ye kendi inisiyatifiyle getirdiği yabancılara sürekli şans veren, neredeyse tek bir derbi başarısı olmayan Jesus'un boyaları Beşiktaş maçında iyice aktı. Bir kaç maç önce "Hükümet istifa" diye "bağırtılan" sarı-lacivertli tribünler, bu kez "Yönetim istifa" diye ortalığı inletti. Çünkü Jesus batarken, Ali Koç'u da kolundan tutup dibe çekti.
Bir türlü forma şansı bulamayan Arda Güler için Jesus'a hitaben "Evladımızı niye bize göstermiyorsun? İlla icra yoluyla mı görelim?" diye yazmıştım bu sütunlarda. İlk kez bir derbi maçında ilk 11'de forma şansı bulan Arda, ilk yarıda harikalar yarattı. Valencia biraz gününde olsa, Arda ilk 45 dakikayı üç asistle bitirebilirdi. Ne dedi Fatih Terim, Fenerbahçe'nin genç yıldızı için? "Bende olsa şimdi 300'üncü maçını oynuyor olurdu..." İşte Jorge Jesus ile Fatih Terim farkı...
Haydi Jesus, daha fazla oyalama bizi... Anca gidersin...
Gaf kürsüsü
"Sürekli balık yiyenler, maymuna dönüşür..." (Araştırmacı/Yazar Mehmet Ali Bulut'un Neler Oluyor Hayatta programındaki sözü)
Zap'tiye
Kimi şer ittifaklarıyla millete zehirli kırmızı elma yedirmeye çalışır, kimi Kızıl Elma ile dosta güven, düşmana korku salar...
Ne demiş?
"Burası öyle bir yer ki, adımı soyadımı sorsanız seyirci jokeri kullanırım." (Milyoner'deki heyecanlı yarışmacının sözleri)