Hepimizin atladığı bu soruyu cumartesi günü CNN Türk canlı yayınında Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek sordu. Bakanlara ve MİT Müsteşarı'na yönelik itibar suikastıyla, 15 Temmuz darbesiyle, ekonomik kıskaçlarla, Güneydoğu'da terör tehdidiyle istediğini alamayan ABD, son umudu 6'lı masanın da dağılmasıyla şimdi ne yapacak?
Perinçek; Yunanistan'da, Suriye'de ve Irak'ta kurduğu üslerle silahlarının namlusunu Türkiye'ye çeviren ABD'nin yeni hamlesinin savaş çıkarmak olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. Bunun için de Yunanistan'ın "Fırsat bu fırsat" diyerek Ege'de kara sularını 12 mile çıkarabileceğini, Türkiye'nin bunu savaş sebebi sayacağını ve ABD'nin Türkiye'ye fiziki müdahale ihtimalinin söz konusu olabileceğini öne sürdü. Olur mu. olur!..
Diyeceğim o ki; Ege Denizi'ndeki en büyük kırılmaya herkes hazırlıklı olsun...
İyiliği yeniden keşfediyoruz
Sizin de dikkatinizi çekiyor mu? Deprem felaketinin ardından sanki birbirimize daha fazla hoşgörü gösterir olduk, "insan olduğumuzun" farkına vardık. İçimizde közlenmeye yüz tutan yardımseverlik ve gönüllülük ruhu sanki yeniden alevlendi. İyilik yapmak, birbirimizin hayatını kolaylaştırmak için sanki eskisinden daha istekliyiz.
Bu durumu en çok trafikte gözlemliyorum. Birbirine gülümseyerek yol veren sürücülerin sayısı sanki arttı gibime geliyor. Yolda elinde pazar çantasıyla yürüyen yaşlı kadınların yanında durup, "Gideceğiniz yere kadar götüreyim anneciğim" diyenlere rastlıyorum. İnsanımız artık etrafındaki muhtaçlarla sanki daha yakından ilgilenmeye başladı. Eskiden sinek kovar gibi engellediğimiz cam silici çocukların yanağından makas alanlar var şimdi. Sitelerindeki boş dairelerde depremzedeleri ağırlayanları, evlerinin kullanmadıkları odalarını onlara açanları, düzenli olarak bölgeye maddi ve manevi yardım yapanları artık saymıyorum bile. Şubat ayında erkek terörüne kurban giden kadın sayısı 14'te kalmış. Bu istatistik daha önceki aylarda 30'lu sayılara yükselmişti.
Yoksa giderek yayılan bir iyilik pandemisine mi yakalandık? Haydi, inşallah!..
Gündemi yakalayana aşk olsun!
Depremle birlikte neleri unutmadık ki? 14 Mayıs seçimini... Rusya - Ukrayna savaşını... Hayat pahalılığını... Yahu, ABD ile Rusya resmi ağızlardan UFO vurduklarını açıkladı, o bile gazetelerimize, haber bültenlerimize girmedi, dahası var mı? Geçen cuma gününe kadar depremle yatıp depremle kalkıyorduk. Peki sonra ne oldu? Meral Akşener gündemi de, manşetleri de, haber bültenlerini de yeniden seçime odakladı. Olacak şey mi dostlar? Türkiye 7'nin üzerinde art arda iki büyük deprem yaşamış, memleketin beşte biri yıkılmış, 13 buçuk milyon insanımız bu felaketten doğrudan etkilenmiş. 50 bine yakını toprak olmuş. Peki bugünkü gündemimiz ne? Yine siyaset, yine siyaset...
Size geçen perşembe sabahı Meral Akşener çıkacak, iki cümlesiyle asrın felaketini unutturacak deseler, inanır mıydınız?
Şeref kürsüsü
Gaziantepli petrol istasyonu sahibi Hasan Eviz, felaket günleri boyunca herkese ücretsiz yakıt dağıtarak büyük bir insanlık örneği verdi.
Zap'tiye
A Planı: Gezi ayaklanması. B Planı: Güneydoğu'da 6-8 Ekim olayları. C Planı:17-25 Aralık komplosu. Ç Planı: 15 Temmuz darbesi. D Planı: Ekonomik darbe. E Planı: Afetler üzerinde tepinme. F Planı: Altılı masa... Dişimizi sıkalım, alfabede sadece 22 harf kaldı!
Ne demiş?
Antakyalı mağaza sahibi Metin Akın: "İnsanlar depremden sonra ihtiyaçları için dükkanındaki kıyafetleri almışlar. Bu yağma değildir. Üşümüşler almışlar. Helali hoş olsun."