Değerli okurum ve meslektaşım Muharrem Akduman bu haftayı da boş geçmemiş. Bu kez mercek altına aldığı konu, sağlık haberleri.
"Yüksel'ciğim günaydın, basında vatandaşı tedirgin eden haber var bugün. Omuz ağrısı, akciğer kanseri habercisi imiş! Hemen birkaç doktor arkadaşımı aradım. Fizik, dahiliye ve hariciye uzmanı bu arkadaşlarım. Olayı anlattım, hepsi de ağız birliği etmişçesine 'Kim yazıyor bu saçmalıkları.? Öyle bir şey yok' dediler. Bence haber kıtlığı var. Uydur, uydur yaz... Sevgiler..."
Muharrem Akduman, bu hafta ekran başında en çok güldüğü anı da paylaşmış:
"Hayatımda dünkü kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Çocuklar kulaktan kulağa oynarken baştaki çiçek kelimesi sondan otobüs çıkar ya, 360'daki Ben Bilirim yarışmasında ondan daha komik bir olay oldu. Malum, kutucuklarda birkaç harf veriliyor. Sonra tahminler başlıyor ve öyle ilgisiz cevaplar veriliyor ki inanılmaz. 'Çul içinde aslan yatar' olması gereken cevap için bir hanım kızımız şöyle bir tahminde bulundu: 'Dul kadın camdan bakar...' Evde misafirler de vardı, yerlere yattık vallahi gülmekten :))) Sevgiler."
Restorasyon ve deformasyon
Bu köşeyi sadece televizyon ekranına değil, hayatın her kesitine eleştirel gözlerle bakan okurlarımla paylaştığım için nasıl mutluyum anlatamam. Köşemizin katkı şampiyonlarından sevgili Ali Aktulga bu sefer de hepimizin gözünün önünde yaşanan bir çarpıklığa dikkat çekmiş:
"Haliç Metro Köprüsü'nün Galata tarafindaki Ceneviz surları uzunca bir süredir restorasyon için panolarla çevrili. Ancak fotoğraflarda da görüldüğü gibi daha restorasyonun başlamaması bir yana, insanlık mirası tarihi surların üzerindeki ateş tuğla duvarın oluşturduğu deformasyon bile giderilememis durumda. Devraldığı metro hatlarindan birini bile tamamlayıp açamayan ama dünyada aynı anda hazır projelerdeki 10 metro hattını yapmakla övünen belediyemiz tarafından..."
Teşkilat'tan beklentiler
Köşemize sürekli katkı veren aktif okurlarımızdan Ali Uygur, bu kez de TRT 1'in aksiyon dizisi Teşkilat'ı masaya yatırmış:
"Yüksel Bey bir dizikolik olarak diziler hakkındaki yorumlarınızı ve eleştirilerinizi dikkatle takip ediyorum. Bazı dizilerin yorumlarını sizden duymak, benim fikirlerimi değiştiriyor. Yalnız Kurt ve Ben Bu Cihana Sığmazam gibi dizileri sizin gözünüzle takip etmek çok faydalı oluyor. Yalnız şunu söylemeliyim ki, bazı dizilerden ben izleyici olarak çok şey bekliyorum ama sizin yorumlarınızı okuduktan sonra kanaatim değişiyor.
Yüksel Bey yine duramayıp bir eleştiri yapacağım: Yeni sezona Teşkilat dizisi hiç iyi başlamadı. Katılan oyuncuların performansını beğenmedim. Zehra karakteri de çok değişmiş. Bir devlet kuruluşu olan MİT'i anlatan dizi, devlet ciddiyetini ve olması gereken gizemi tam olarak vermiyor. Dizi daha esnek olabilir, terör ve baronları hakkında daha fazla olaya yer verebilirdi. Siz ne düşünüyorsunuz, fikirleriniz bizim için çok önemli."
YAZAR NOTU: Okurumuzun senaryodaki olay yelpazesinin kısıtlılığı konusundaki fikrine gönülden katılıyorum. MİT'in özellikle Kuzey Irak ve Suriye'de nokta atışı operasyonlarında elde ettiği büyük başarı, dizide anlatılan hikayelerin fevkinde.
Gaf'let kürsüsü
Giresun Sağlık Meslek Lisesi'nde iki kız öğrenci, morgdaki cesetlerin önünde kalp işareti yapıp video çekerek sosyal medyada paylaşınca büyük tepki gördüler.
Zap'tiye
Dolandırıcılar ve sahtekarlar yüzünden millet yardım kampanyalarına artık tereddütlü yaklaşıyor. İyane (Yardım) kelimesinin tersinin "Enayi" olması tesadüf değilmiş demek ki!
Ne demiş?
Neler Oluyor Hayatta programında izleyicilere "Eski eşinize böbreğinizi ya da ciğerinizi verir misiniz?" diye soruldu. Bir kadın şöyle cevap verdi: "Ona vereceğime kediye veririm. Hiç olmazsa karnı doyar."