Aldatma bir "yalan" olmaktan çıkıp, adeta "tiryakilik" haline geleli çok oluyor. Aldatma derken, sadece gönül ilişkilerindeki sinsi eylemleri kastetmiyorum. İş hayatından arkadaşlıklara, aile ilişkilerinden merdiven altı üretime, hatta futbolda penaltı almak için takla atmaya kadar hemen her alanda birbirimizi kandırma yarışındayız.
Atv'nin yeni dizisi Aldatmak ise bu durumun adeta MR'ını çekiyor. Dizide öyle bir aldatma silsilesi var ki, izleyene darbe üzerine darbe vururken, çiğ süt emmiş insanoğluna körü körüne inanmanın nasıl büyük bir hata olduğunu gözler önüne seriyor.
Kocası Tarık, hakime Güzide'yi aldatıyor. Tarık aynı zamanda müvekkillerinin kara paralarını saklayıp, devletin alacağı vergiden de çalıyor. Hakime hanım Güzide'nin Hukuk Fakültesi'ndeyken gözdesi olan bir Seyfi var. Muhtemelen bizim Hakime Hanım da başına gelenlerden sonra eski okul arkadaşı Seyfi'ye meyledecek.
Ailenin okuldan atılan kızları Oylum, Erasmus'la Hollanda'ya gitmiş gibi yapıp ABD'ye göçmeye kalkıyor. Yalanına aile dostlarının oğlunu da ortak ediyor.
Tarık ile Güzide'nin oğlu Ozan ise proje müdürlüğünü kaybedip işten ayrılıyor. Ama tüm aile onu kazandı biliyor. Kendini kurtarmak için babasının emanet olarak saklamasını istediği 1 milyon doları, sevgilisinin baskısı ve arkadaşı Kaan'ın tavsiyesi ile girdiği kripto para piyasasında batırıyor. Ceykoin adlı şirketin yöneticileri tüm parayı toplayıp, ortadan yok oluyor. İster misiniz, Kaan da bu dolandırıcılık işinin içinde olsun?
Belli ki bu aldatmalar dizi karakterleri arasında domino etkisi yaratıp, yeni dramlara yol açacak. Her zaman söylediğim gibi, "Aldatan, önce kendini aldatır..." Dizi, bu tezimi doğrulamak için yola çıkmış görünüyor...
Astrologdan para simyacılığı
Değerli dostum ve meslektaşım Tansu Sarı, Beyaz TV'deki Hayatta Her Şey Var programında Astrolog Nuray Sayarı'nın garip para ritüelini aktarmış: "Jüpiter perşembe günü parayı yönetir. Perşembe öğle saatlerinde 12.00 ile 14.00 arasında niyet edeceğiz.
Mor veya altın renkli bir keseyi elimize alıp içerisine 1 adet tarçın; 1 adet mıknatıs; 1 adet de istediğimiz bir para (1 Dolar da olur; 1 Euro olur; 5 lira olur) üzerine 'Acil paraya niyet ediyorum' diyoruz; kalemle 5, 2 ve 0 yazıyoruz ve acil para çağırıyoruz..."
Millet boşuna yıllarca ekonomi tahsili yapıyor vallahi!..
Kasko'ya alternatif (!)
Geçenlerde bizim Ne Demiş? kutucuğuna sosyal medyadan bir alıntı yapmıştım: "Geçen yıl 2 bin 800 liraya yaptırdığım Kasko'nun bu yıl 9 bin liraya yükseldiğini duyunca gidip 20 liraya Ayet-El Kürsi duası aldım. İnşallah korur."
Üretken okurlarımızdan Ahmet Balcı ise konuya daha ciddi yaklaşmış:
"Valla onu bunu bilmem. Evim, iş yerim, arabam Kasko'lu. Ama evden çıkarken illa ki Ayet-El Kürsi okur, üflerim. Arabamda Ayet-El Kürsi var. Apartmanda soyulmadık ev kalmadı. Bizim ev hariç... Bazen aklıma diğer evlerin benim tarafımdan soyulmuş olabileceğini düşünebilecekleri takılıyor :)) Şükür ki şimdiye kadar kaza da yapmadım. Ayet-El Kürsi gerçekten koruyor. Ama yine de Kasko'ya hayır demiyorum tabii. Bayağı pahalandı gerçi ama araç fiyatlarını ve kaza yaptığında çıkacak masrafı düşününce normal gibi. Selamlar..."
Şeref kürsüsü
Sık sık evden kaçan Alzheimer hastası büyükannesi için geliştirdiği "parmak izli pencere kilidi" icadıyla Karadeniz Teknofest'te özel ödül alan 8 yaşındaki Nehir sayesinde geleceğe dair umutlarımız pekişti.
Zap'tiye
Yaz aşkları gibi yaz dizileri de kısa sürüyor. Siz siz olun, yaz dizilerine tutulmayın. Havalar soğumaya yüz tuttuğunda hemen terk edilirsiniz...
Ne demiş?
"Taksi ücreti 45 lira tuttu, taksiciye 50 lira verdim, '5 liram yok' dedi. Paramı bırakır mıyım? '5 liralık daha sür' dedim. Şimdi eve geri yürüyorum." (Sosyal Medya'dan)