Hülya Koçyiğit'in TRT 2 ekranlarında sunduğu Film Gibi Hayatlar programının son bölümü, yakın zamanda yitirdiğimiz Yeşilçam efsanesi Cüneyt Arkın'a ayrılmıştı. Koçyiğit, konuğu sinema tarihçisi Burçak Evren ile birlikte harika bir programa imza atarak, herkese "Cüneyt Arkın işte böyle anılır" dedirtti.
Programa "Nasıl ki beyazperdede hayat verdiği o Battal Gazi, Malkoçoğlu, Kara Murat toprakları fetheden kahramanlar ise, Cüneyt Arkın da Türk milletinin gönlünü fethetmişti ve ebediyen orada kalacak" diyerek başlayan Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın'ın halktan hiçbir zaman kopmadığını, doktorken de bir starken de hep aynı sahicilikte olduğunu ifade etti.
Burçak Evren ise Cüneyt Arkın'ı diğer jönlerden ayıran farklar olduğunu söyleyerek "Cüneyt Arkın toplumda karşılığı olan her kişiye ve gruba seslenebilme özelliğine sahipti. Halkın sevdiği her şeyin karşılığını, herkese gram gram verdi. Malkoçoğlu'nu oynarken, düşmanlarla savaşırken, o gerçekten kendi içinde var olan çocukluğunun iyilik duygularını, kahramanlık duygularını, sinemasında da ön plana çıkartarak, belki büyümüş bir çocuk olarak, bunları herkesin kendi çocukluğundan da izler bulabileceği bir sevimlilikte anlattı" dedi.
Ah şu Milyoner soruları...
Atv'nin bilgi yarışması Kim Milyoner Olmak İster'in son bölümündeki soruyla bir yaşıma daha girdim: "1986'da 87 yolcu ve 7 mürettebatıyla SSCB'nin Samara kentine inmekte olan bir yolcu uçağının kaptan pilotu, yardımcısıyla kokpit camları kapalı şekilde uçağı piste indirebileceği üzerine iddiaya girmiş ve ne olmuştur? A) Uçak Hazar Denizi'ne inmiştir B) Uçak sorunsuzca piste inmiştir C) Uçak kaza yapmış, 70 kişi ölmüştür D) Uçak Erzurum'a inmiştir."
Yarışmacının yanıtlayamadığı sorunun doğru cevabının "C" şıkkı olduğunu öğrenince büyük şaşkınlık yaşadım. Meğer o korkunç iddialaşma 70 masum insanın hayatına mal olmuş.
Yıllardır havacılıkla ilgilenen, National Geographic'deki Uçak Kazası Raporu belgeselinin tek bölümünü bile kaçırmayan ben bile bu inanılmaz olaydan haberdar değildim. İşte Milyoner'i bu yüzden çok seviyorum.
Aldın, aldın!..
Bir market zinciri, acayip bir kampanya başlattı. Geçen hafta ucuzluk gününde tekne satacağını açıkladı. Bir başka market ise daire ve otobüs satışına başladı. Haftanın fırsat ürünü (!) otobüsün fiyatı mı? 9 milyon 999 bin lira...
Düşünün, market arabasıyla içeri giriyorsunuz, görevliye "Bana iyisinden iki tekne, iki de otobüs lütfen" diyorsunuz. Şaka gibi değil mi? Hem de milletin fahiş market fiyatlarından yaka silktiği, evine yarım kilo domates götürmekte zorlandığı şu günlerde...
Marketlerdeki ürün yelpazesinin küçük esnafı bitirdiğini bu sütunlarda çokça dile getirdim. Kırtasiye malzemelerini, oyuncakları, tekstil ürünlerini satıyorlar. Peki bu ürünleri kendi mağazalarında satmaya çalışan esnaf ne yiyecek? Taş mı?.. Şimdi de milletle alay eder gibi tekne, otobüs filan fantezisine giriştiler. Vatandaş onlardan indirim bekliyor, onların halka reva gördüğü muameleye bakın hele...
Eh bizim nüktedan milletin de eli armut toplamıyor ya, sosyal medyadan başladılar makaraya. En çok da "Aldın, aldın" başlığıyla verilen F 35 savaş uçağı ilanına güldüm...
Maksat eğer marketin ismini değişik mecralarda geçirmek, bu yolla reklam yapmak ise bunun insanları incitmeyecek daha zarif yöntemleri bulunabilir. Buraya not düşeyim istedim.
Ne demiş?
Avşa'da sahne alan İrem Derici "Sana aşığım, benimle evlenir misin?" diyen hayranına ilginç bir yanıt verdi: "Ben 30 yaşındayım. 10 yıl sonra sarkınca öyle olmuyor o işler. Git akranlarınla oyna..."
Gaf Kürsüsü
Bugün kürsüde uzun bir aradan sonra bendeniz yer almaktayım. Çarşamba günkü yazımda San Fransisco Köprüsü'nü Los Angeles'a taşımışım da...
Zap'tiye
Allah her mahalleye her şeyin bedava olduğu MasterChef marketi nasip etsin. Amin!..