Survivor'da Nisa'nın şampiyonluğu büyük tartışma konusu oldu. Ne yalan söyleyeyim, sıklıkla tekrara düştüğü için bu sezonki Survivor'ı eskisi kadar ilgi ve dikkatle izlemedim. Bu nedenle konuyla ilgili hükmü, okurlarıma bırakmayı uygun buldum.
Köşemizin en vefalı ve üretken okuru, değerli dostum Kamil Çetin'in değerlendirmesiyle başlayayım:
"Survivor'da herkesin üzerinde hemfikir olduğu, adil olmayan bir sonuçla 6 ay boyunca bütün önemli aktivitelerden kaçan, sakatlıkla, uyuyarak finale gelen Nisa isimli yarışmacı. dijital dünyadaki takipçileri, fanları sayesinde birinci oldu. Önerilerimiz: Özellikle final oylaması kesinlikle değişmeli veya iki ayrı oylama olmalı. 1- Bütün sezonu ve finali değerlendiren gerçek jüri. 2- Eski sistem. Yapımcı şirkete milyonlarca lira kazandıran (takipçisi bol, genç jenerasyonu yakalamış adaylar için) SMS oylaması. Ayrıca oyunlar, dünyadaki popüler yarışmalar baz alınarak modernleşmeli. (Örneğin: Amerikan Ninja) Kelime oyunu gibi çocukça oyunlar ise artık kalkmalı..."
Köşemizin aktif okurlarından Murat Aydın'ın da Survivor'la ilgili söyleyecekleri var:
"Gecikmeli de olsa Survivor yarışmasıyla ilgili düşüncelerimi paylaşmak (aslında haykırmak!) istedim. Bugüne kadar Survivor demek güç, dayanıklılık, performans demekti. Şimdi ne oldu da bunların her biri yok sayıldı. Nasıl oluyor da canını dişine takarak yarışan hem de yüzde 75,85'lik performans puanıyla açık ara önde olan yarışmacılar eleniyor ve 'atarak değil de yatarak' SMS oylarıyla bir başka yarışmacı şampiyon seçiliyor? Bundan sonra yarışacak olan yarışmacılar artık kendilerini sakatlayacak derecede yarışacaklarına, bol bol 'şirinlik' yaparlar. Düzenli olarak altı aydır programı takip eden ben ve aile bireyleri bir daha bu şartlar altında Survivor'ı izlemeyeceğimizi birbirimize SMS atarak duyurduk. Duymayanlar da duysun."
Pehlivana yakıştı mı?
Okurumuz Abdullah Necdet Çağırıcı, geçenlerde pehlivanlıkla ilgili yaptığım yorumu destekleyen bir duruma dikkat çekmiş:
"Yüksel Bey, bugün beni çok üzen bir haber okudum ve çok üzüldüm. Bu türden yanlışları yapanları kamuoyunun öğrenmesi gerekir bence. İzninizle sizinle paylaşmak istiyorum:
2022 Kırkpınar Başpehlivanı unvanını alan Cengizhan Şimşek, kendisinin ifade ettiği ve görüntüleri de paylaştığı gibi, antrenmanlarında eşeği kullanıyor ve özellikle suplex oyununu eşek üzerinde deniyormuş. Yani bunun bana göre Türkçe ifadesi, eşeği gövdesinden tutup havada çevirerek yere yapıştırıyormuş. Üniversite öğrenimi görmüş bir genç güreşçinin ve sporcunun yaptığı bu oyun, hayvana yapılan eziyet değil midir? Vicdansızlık değil midir? Ayrıca, yanılmıyorsam yaptığı hareket, yasalarımızda da suçtur, üzüntü vericidir."
Nerede Hollywood klasikleri?
Köşemizin vefalı okurlarından değerli öğretmen Günseli Kazaz Eyüboğlu'nun ciddiye alınması gereken bir önerisi var:
"Yaz aylarında ekran birbirinden kalitesiz programlar, dizilerin tekrarı ve adeta kilo ile alınmış saçma sapan filmlerle dolduruluyor. Oysa onların yerine sinemanın dönüm noktaları olan, hepsi birbirinden değerli Hollywood klasikleri yayınlanamaz mı? Böylelikle bir dönemin yıldızlarından habersiz yaşayan gençlere Rita Hayworth, Elizabeth Taylor, Estelle Williams gibi zarafet ve yetenek timsali gerçek sanatçılar da tanıtılmış olur."
Şeref kürsüsü
Niğde'de tamir için dükkanına getirilen koltuğun içinde bulduğu 110 bin liralık altını tereddüt etmeden sahibine götüren döşemeci Sercan Sevenk, "altın kalbin" bir deyim olmadığını kanıtladı.
Zap'tiye
Kurban yakalama timleri acaba Teksas'taki rodeolarda eğitim mi görse? (Herkese sağlıklı, mutlu, huzurlu bayramlar. Yakından Kumanda'nın kepenkleri bayram boyunca açık kalacak. Bekleriz.)
Ne demiş?
"Vefasızlar diye film çeksem yan rollere adam bulamam. Çünkü herkes başrol..." (Neler Oluyor Hayatta programına gelen bir izleyici mesajı)