Geride bıraktığımız pek çok şey gibi Kırkpınar güreşlerindeki pehlivanlık ruhu da özlenir oldu.
Son zamanlarda Kırkpınar'da olaysız gün geçmiyor. Koskoca başpehlivanlar, demirleri büküp, hakem kulesine tırmanmaya çalışıyor. Hani eline geçse bütün hakemleri o demirler gibi büküp, kıracak. Oysa pehlivanlık; kahramanlık, fedakarlık ve adamlığın bileşkesidir. Sadece çayırda değil, hayırda da yarışmaktır. Bugün her fırsatta haksızlığa uğradığı iddiasıyla hakemlere ya da rakiplerine saldıran yeni pehlivanlara, Koca Yusuf'un, Kurtdereli'nin tefrikalarını bulup okumalarını öneririm. Hele Koca Yusuf'un Amerika'da yaptığı karşılaşmalarda uğradığı haksızlığın eşi benzeri yoktur. Ama o ne yapmıştır? Bileğinin ve bilgeliğinin gücüyle cümlesini açığa düşürmüş, pes ettirmiştir. Pehlivan dediğin mert olur, yüksek ahlaklı olur. Er meydanında ne kadar yiğitse, köy meydanında da o kadar adaletli olur.
Hatırlatayım istedim.
1 Milyon'un kapısından döndü
Atv'nin yıllardır büyük bir ilgiyle izlenen bilgi yarışması Kim Milyoner Olmak İster'de önceki gece yine heyecanlı dakikalar yaşandı. Yarışmada sergilediği harika performansla herkesin hayranlığını kazanan lise öğrencisi Erdem Yelmenoğlu, 11'inci soruya kadar geldi. Eğer 400 bin liralık bu soruyu da bilirse, 1 milyon liralık son soruyu açtıracaktı.
Soru "Barış Manço 1982'de kimin mezarının yeniden yapılmasına katkıda bulunmuştur? A) Sarı Çizmeli Mehmet Ağa B) Kul Ahmet C) Gülpembe D) Hala Kızı Zehra." Genç yarışmacı Erdem doğru yanıtın Sarı Çizmeli Mehmet Ağa olduğunu düşündüğünü ama o ana kadar kazandığı 100 bin lirayı riske etmek istemediğini söyleyerek yarışmadan çekildi. "Devam etmek isteseydin hangi şıkkı seçerdin?" diye soran sunucu Kenan İmirzalıoğlu'na ise "A şıkkı, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" yanıtını verdi. Nitekim, çekilmeseydi doğru yanıtı vermiş ve 1 milyon liraya doğru uzanmış olacaktı.
Neyse, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı...
Derin Aldatmaca'ya dikkat!
Teknoloji artık neredeyse tamamen sahtekarlığın hizmetine girdi. Atv Haber günlerdir izleyicilerini Deep Fake yani 'Derin Aldatmaca' uygulaması için uyarıyor. Buna göre tıpkı fotoğraflardaki photoshop uygulaması gibi artık videolarda da biri, diğerinin yerine geçebiliyor ve hiç söylemediği şeyleri söylemiş gibi yapabiliyor.
Haberin uygulaması da ilginçti. Muhabir, küçük bir işlemle bir anda ünlü oyuncu Meryem Uzerli oldu ve onun adına konuşuverdi. Bu teknoloji öncelikle siyasi ve sosyal itibar suikastları için son derece elverişli görünüyor.
Şimdilik uygulamanın iki küçük açığı var. Kayıt sırasında elinizi suratınıza götürdüğünüzde sistem buna uyum sağlayamıyor ve bozuluyor. Ayrıca ses ile görüntü arasında da küçük bir senkron farkı oluyor.
Ve son tüyo: Eğer tanımadığınız biri tarafından görüntülü aranıyorsanız, son derece dikkatli olun. Kaydı zorlaştırmak için mutlaka elinizi yüzünüzde gezdirin...
Bir fotoğraf bin hayal
Fotoğrafa Ali Kocatepe ağabeyimin sosyal medya hesabında rastladım. Ona da arkadaşı Metin Duzer göndermiş. Fotoğraf bir izci kampında çekilmiş. Ön sırada daire içindeki Profesör Yılmaz Büyükerşen. Üstte daire içindeki ise Doktor Fahrettin Cüreklibatur. Yani geçen hafta aramızdan ayrılan sevgili Cüneyt Arkın...
Onların bir dönem izci oldukları hangimizin aklından geçerdi ki? Boşuna dememişler, "Geçmiş zaman olur ki, hayali cihana değer" diye...
Gaf kürsüsü
"Eminim ama emin miyim diye düşünüyorum şu anda." (Kim Milyoner Olmak İster yarışmacısının kafa karışıklığı)
Zap'tiye
Dünyada dondurma diye bir şey olmasa, televizyondaki reklam süreleri yarı yarıya azalır mıydı acaba?
Ne demiş?
"Neden hiç kadın marangoz yok? Oysa oduna en iyi şekil veren kadınlardır." (Sosyal medyadan)