Eğer siz de Avrupa'da ırkçılığın Hitler dönemiyle birlikte yok olduğuna inanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle ortaya çıkan görüntü, bir turnusol kağıdı gibi Batılıların gerçek rengini ortaya çıkarttı. İlk kez savaş gerçeğini bu kadar yakınlarında hisseden, ölümün ve yıkımın ne demek olduğuna bu defa karşısında bira içtikleri ekranlarda değil de arka bahçelerinde kanlı canlı şahit olan batı dünyası, sakladığı çifte standardı dilinin altından çıkarıverdi. İşte ibretlik örnekler:
Fransız kanalı BFM'in bir yorumcusu şöyle konuştu: "Putin tarafından desteklenen Suriye rejiminin bombalarından kaçan Suriyeliler'den bahsetmiyoruz. Hayatlarını kurtarmak için bizimkilere benzeyen otomobillere binen Avrupalılardan bahsediyoruz."
Şu hale bakar mısınız? Elin Fransızının insanlık ölçütü, bombalardan kaçanların bindikleri otomobillerin markalarından ibaret. Oysa çocukların tepesine düşen bombanın markası, İdlib'de de, Kiev'de de aynı. Harkov'daki sarışın çocuktan da kırmızı kan akıyor, Kilis'te evine havan topu isabet ederek ölen esmer kızımızdan da...
Bir başka yorum da ABD kanalı CBS'ten: "Burası Irak ya da Afganistan gibi bir ülke değil. Nispeten medeni ve nispeten Avrupalı..."
Yani?.. Bir dünyalı eğer Irak ya da Afganistan'da yaşıyorsa, ölüp ölmemesi pek önemli değil, öyle mi? Ya İngilizlere ait BBC'de geçen şu cümleye ne demeli? "Sarı saçlı ve mavi gözlü Avrupalı insanlar, çocuklar her gün öldürülüyor." Bu cümleyi, Ari Alman ırkını üstün gören Hitler'den başkasının kurabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi.
Savaşın gerçeğine hoş geldin, adına medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar...
Milyoner'de memleketin çılgınlık dökümü
Atv'nin hemen her hafta gündem yaratan yarışması Kim Milyoner Olmak İster?'deki soru tek kelime ile şahaneydi. Çünkü 50 bin liralık soru, artık ülkemizde yaşanan hiçbir şeye şaşırmamamız gerektiğinin ibret vesikası gibiydi:
"Şu ana kadar Türkiye'deki haber bültenlerine, gazetelere veya internet sitelerine hangi şekildeki bir başlıkla konu olmuş haber yoktur? A) Otomatik pilota alıp çiğköfte yoğurdu. B) Borçlu olduğu bankayı soyup borcunu ödedi C) Çaldığı otobüse yolcu alıp adres sordu D) Yuttuğu sineği öldürmek için haşere ilacı içti."
Yarışmacı, önce seçenekleri ikiye indirdi. Ardından da doğru yanıt olan A şıkkını yani "Otomatik pilota alıp çiğköfte yoğurdu" cevabını tercih edip ödüle ulaştı.
Bu soruyu izledikten sonra "Nasıl oldu da aklıma gelmedi?" diyen bir pilot var mıdır bilmem. Ama bu saatten sonra kokpitin tavanına ya da kanopiye yapıştırılmış bir çiğköfte görürsem de şaşırmam.
Bu arada kokpitte çiğköfteye hiç rastlamadım ama uçakta mangal yapıldığı haberini anımsıyorum. Doğru mudur yoksa bir şehir efsanesi midir bilemem ama sevgili İbrahim Tatlıses'in bir yurt dışı turnesi sırasında özel uçağında mangal yaptığı haberinin magazin sayfalarına manşetten girdiğini gayet iyi hatırlıyorum.
Milyoner'in bu konudaki cevap şıklarını çeşitlendirmek de mümkün. Ne bileyim mesela "Hava pompasını şakalaşmak için arkadaşına sokup ölümüne yol açtı" ya da "Evine ahşaptan yangın merdiveni yaptı" gibi...
Yok, yok... Türkiye'den başka yerde yaşayamam. Sıkıntıdan ölürüm vallahi...
Zap'tiye
Zaten adamın isminde meymenet yok. İngilizce bilenler "Put in"in ne anlama geldiğini biliyor. Bilmeyenler, arama motorlarındaki tercüme sitelerine giriversin bir zahmet...
Gaf'let kürsüsü
Habertürk muhabiri Çetiner Çetin'in yorumu büyük tepki topladı: "Bakıyorum mesela Ukrayna'daki kadınlar hızlı bir şekilde ülkeyi terk ediyorlar. Kocaları ya da erkek arkadaşları, kadınları gümrüğe getirip bırakıyorlar ve gidiyorlar. Belki biraz ben duygusal davranabilirim ama Türkiye'de eminim ki hiçbir kadın, kocasını, ailesini bırakıp kaçmaz ama burada maalesef durum biraz daha farklı."
Ne demiş?
"Kadınlar hep yanlış adamları seçerler. Erkekler de hep doğru kadınlara yanlış yaparlar." (Camdaki Kız dizisinden)