İlk hadise 2 Kasım'da Serik Belediyespor ile Hekimoğlu Trabzonspor arasında oynanan TFF 2'nci Lig maçında yaşandı. Serik Belediyespor kalecisi İbrahim, ceza sahası dışında sakatlanmış yatarken, Hekimoğlu Trabzonspor'un futbolcusu Mustafa boş kaleye gol atınca büyük eleştiri almıştı.
Bir ay sonra 2 Aralık'ta oynanan karşılaşmada ise Beşiktaş kalecisi Mert, sakatlığı yüzünden yerde kıvranırken bu kez Giresunsporlu Champness topu boş kaleye gönderip, golü atınca büyük tartışmalara neden olmuştu.
Son olarak pazar akşamı oynanan Sivasspor-Galatasaray maçında ev sahibi takım, rakip kaleci Muslera'nın sakatlık nedeniyle yerde kıvrandığı anda kenara açılan topu Yatabare, takım arkadaşı Fajr'a gol pası olarak gönderdi. Fajr da tereddüt etmeden topu filelere gönderdi.
Elimde kandille 'iyilik' arayan biri olarak bu üç olay da vicdanımı yaraladı. Futbolda acımasız rekabetin gelip dayandığı yeri göstermesi açısından beni endişelendirdi. Bu üç pozisyonun hiç olmazsa bir tanesinde futbolculardan birinin fair play adına topu filelere değil, taç'a göndermesini beklerdim. Yapmadılar...
"Kazanmak için her şeyin mübah olduğu" yer olan gladyatör arenalarının tarihte kaldığını sanıyordum. Meğer stadyumlara 'Arena' adının verilmesi boşuna değilmiş. Yazık...

Gündüz kuşağında çarşı karıştı
Show TV'de reality show programı sunan Didem Arslan Yılmaz geçen hafta sinirden elleri titreyerek bir konuşma yaptı. Bazı programların aynı konuları işlediklerini, bunu yaparken de kendi konuklarını ayartmaya çalışıp, onlara programı kötülediklerini söyledi. "Onlar gazeteci değil" diyen Didem Arslan Yılmaz, "Böyle davranmaya devam ederseniz, adınızı burada deşifre edeceğim" şeklinde konuştu. Yılmaz'ın adeta mafya dizisi repliklerinden alınmış hissi veren "Köpeklerinize sahip çıkın" sözleri ise çok konuşuldu.
Suçlama son derece ciddi... Ekrandaki pek çok gündüz kuşağı programı bu açıklama ile töhmet altına girdi. Bazı emareler FOX'taki Fulya Öztürk'ü işaret ediyor ama aynı kanalda benzer bir program yapan Ece Üner bile konuşuluyor...
Didem Arslan Yılmaz'ın, daha fazla spekülasyona sebep olmamak için işaret ettiği kişiyi, programı ve 'Köpekler' diye nitelediği ekibi zaman geçirmeden açıklaması gerekiyor.

İyi kalpli olmak yetmiyor
Kurduğu AHBAP isimli organizasyonla herkesin yardımına koşan ve bu girişimiyle kısa sürede 'halk kahramanı' haline gelen sanatçı Haluk Levent, bir süredir Star TV ekranlarında Yeniden adında bir yardımlaşma programını sunuyordu. Haluk Levent'in sosyal medyadaki büyük karşılığı, yapımcıları reyting adına bir hayli umutlandırmıştı. Ancak hesap şaştı. Programın reytingleri çok düşük geldi. Bunun üzerine kanal yönetimi, Haluk Levent'le Yeniden'i yayından kaldırmaya karar verdi.
Televizyonun iklimi, yazılı basından da sosyal medyadan da farklıdır. Kendine özgü kuralları ve kriterleri vardır. Bir kişinin sosyal medyadaki etkisi ya da takipçi sayısının fazlalığı, çoğu zaman reytinge karşılık gelmez. Zira bu tür programlar için öncelikle 'cazip sunuculuk yeteneği' gereklidir. Haluk Levent son derece iyi kalpli, kadife yürekli bir insan, işinin ehli bir müzik adamı ve yetenekli bir icracı olabilir ama bir televizyon programının kafasını reyting hazretlerinin kılıcından kurtarmak için bunlar yetmez. Ayrıca bir programı tamamen 'Haluk Levent'in toplumda yarattığı sempatinin üzerine inşa edip, kalanını savsaklamak' da adil değil. Umarım bu reyting başarısızlığı, Haluk Levent'in şevkini kırmaz, onu yolundan alıkoymaz.
Benim asıl endişem, Yeniden örneğini baz alabilecek kanalların bundan böyle hayır içeren bu tür yardımlaşma programlarına reyting açısından tereddütle yaklaşacak olması.

Gaf kürsüsü
Bartın'da bir tarlada köpeğe tecavüz ederken yakalanan M.D. sözde savunma yaptı: "Yanlışlıkla hayvanın üzerine düştüm. Aslında ben iktidarsızım."

Zap'tiye
ABD'li şov yıldızı Stephanie Motta, çıkardığı gazı kavanoza doldurup internette satarak ayda 1 milyon lira kazanıyormuş. Umarım 'işini büyütmeyi' düşünmüyordur.

Ne demiş?
"Sen şeytan değilsin Dilara, yılansın." (MasterChef'te Burcu'dan yıldızının bir türlü barışmadığı Dilara'ya)