Semih Saygıner bir kez daha Dünya Üç Bant Bilardo Şampiyonası'nda güçlü rakiplerini geride bırakıp şampiyonluğa ulaştı. Saygıner'in şampiyona sonrasında yaptığı gösteri vuruşunda, pike çekerek topa 5 bant dolaştırarak aldığı sayıyı ağzım bir karış açık izledim.
Daha önce de yazmıştım. Saygıner'in ünlü olmadan önceki zor günlerine bizzat şahitlik edenlerdenim. Semih Saygıner genç yaşta anne ve babasını elim bir trafik azasında kaybettikten sonra kendini tamamen bilardoya verdi. Adeta bilardo ile rehabilite olmaya çalıştı. Öyle ki, Bakırköy Çamlık'taki bir mekanın sahibinden izin alıp, geceleri orada kalır, saatlerce antrenman yapardı. Sabah dükkanı açan çay ocağı çalışanı onu bilardo masasında, üzerine bir çuha örtmüş uyurken bulurdu. Ünlü şair ve televizyon programcısı dostum Sunay Akın, onun için bakın hangi mısraları yazmıştı:
Çıkmaz oldu bilardo salonundan
trafik kazasında kaybedince
anne ve babasını
üç topun birbiriyle
buluşmasında ustalaştı, sıcacık
Üç top;
anne, baba ve çocuk...
Semih Saygıner; başarıya giden yolda azmin, sebat etmenin, çalışmanın, çalışmanın ve çalışmanın önemini vurgulayan bir canlı heykel gibi karşımızda duruyor. Ama izninizle bu kez onu 'tembellikle' suçlayacağım. Şahane sesiyle bir Türk sanat müziği albümü yaptı ve orada bıraktı. Tadı da damağımızda kaldı. Pazar günü Atv'nin Kahvaltı Haberleri'nde onun şampiyonluk haberinin ardından muhteşem söylediği 'Söyle naz mı bu kaş çatış' şarkısının klibi geldi ekrana. O zaman anladım kadife sesini ne çok özlediğimi.
Haydi kardeşim, bu kadar tembellik yeter. Bir süre ıstakanı kutusuna koy da al şu mikrofonu eline...
Bu işi Müge çözer
Ayasofya Camii'nin sembol kedisi Glee hayatını kaybettikten sonra Atv Haber ekibi ta Ankara'dan cami için yeni bir kedi getirmişti. Adı, Diyanet İşleri Başkanı'nın açılışta kılıçla yaptığı konuşmadan ilhamla Kılıç konulmuştu. Beyaz tüylü, gözleri farklı renklerdeki Kılıç kısa sürede camiye gelenlerin sevgilisi haline geldi. Kedicik de yeni mevkiinden hoşnut olsa gerek, fotoğraf çekmek isteyenlere profesyonel pozlar vermeye başlamıştı. Ancak Kılıç bir anda ortadan kayboldu. Cins bir kedi olduğu için çalınma ihtimali gündeme geldi. Bu nedenle caminin tüm güvenlik kameraları tek tek incelendi ama bir sonuca ulaşılamadı.
Belli ki bu iş yine Müge Anlı'ya kalacak. Patibuldular organizasyonu sayesinde bugüne kadar 800'e yakın kayıp hayvanı sahiplerine ulaştıran Müge Anlı ve ekibi, vakit geçirmeden bu işe bir el atmalı.
Gelinim Mutfakta sunucusunu buldu
Kanal D'nin bol tartışmalı, atışmalı ve trip atmalı gündüz kuşağı programı Gelinim Mutfakta'ya sunucu dayanmıyordu. Gelenler birkaç ay içinde kaçarcasına sunuculuğu bırakıp gidiyorlardı. Yapımcısı sonunda çareyi her hafta programı bir başka ünlüye sundurmakta buldu.
Bu hafta programın sunuculuğunu Yılmaz Morgül üstlenmişti. Hem sunumda hem de reytinglerde gerçekten de büyük fark yarattı. Türkçesi temiz, sunumu samimi, dinamizmi yüksekti. Üstelik başta yöresel mutfaklar olmak üzere yemek kültürüne hakim olduğu da belliydi. Ayrıca mesajları da yerli yerindeydi. Baktı ki gelinler, kaynanalarının arkasından atıp savuruyor, dayanamadı ve patladı: "O anneler o çocukları doğurmasalardı, siz de onlarla evlenemezdiniz. Unuttunuz mu?.."
Program, ocak ayından itibaren sabit sunucusuyla yola devam edecekmiş. Benim en büyük adayım Yılmaz Morgül...
Gaf kürsüsü
FOX Haber sunucusu Gülbin Tosun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Siirt ziyareti sırasındaki bombalı suikast girişimi haberini verirken dili sürçerek "Ne yazık ki... Neyse ki, polisler aracın altındaki bombayı zamanında fark ettiler" deyiverdi.
Zap'tiye
6 Kasım'da 6-0, 7 Aralık'ta 7-0... Galatasaray, Fenerbahçe ile oynayacağı maçları ayın ilk günlerine koydurmak için Federasyon'a başvurur mu acaba?
Ne demiş?
"Havaalanından bildiriyorum. Ay tutuldu mu? Tutulmadıysa biz uçaktayken tutulur mu? Tutulduysa geri dönüşte rötar olur mu?" (Gülben Ergen'in kaygılı tweet'i)