Köşemizin müdavimlerinden, değerli dostum ve meslektaşım Isa Altun'u bu köşenin takipçileri artık yakından tanıyor. 1991 yılından bu yana "Bir genci bile kurtarsam yeter" sloganıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bünyesinde çeşitli illerde gençleri madde bağımlılığından uzak tutmak için için seminerler veriyor, yazılar yazıyor. Onun bu konudaki öneri ve tespitlerini daha önce de sütunlarımda paylaşmıştım. Meslektaşım, samuray kılıçlı katil haberinin ardından yeniden gündeme gelen 'madde bağımlılarının aileler tarafından saptanması' ile ilgili son derece önemli bir uyarı yazısı kaleme aldı. Onun izniyle bu yazıdan alıntı yapmayı bir 'kamu sorumluluğu' saydım. Özellikle anne babaların dikkatle okumaları dileğiyle:
"Bağımlı bireyde belli başlı özellikler vardır ki onlara çok dikkat etmek gerekiyor. Örneğin:
Arkadaş çevresinin değişmesi.
Evden kıymetli eşyaların çalınması.
Akademik başarının düşmesi.
Gözlerde kanlanma.
Sersemlik, iştah kaybı.
Uyku ve beslenme düzeninin aksaması.
Öfke ve stres yönetiminde başarısızlık, gerginlik ve kaygı bozukluğu.
Kusma, eklem ağrıları, anormal davranışlar, odasında garip kokuların olması.
Evden para ve kıymetli eşyaların çalınması, odasında bükülmüş kaşık ve şırınga bulunması, kyafetine dikkat etmemek.
Gözlerini ebeveynlerden kaçırmak, yalan söylemek, eve gidiş geliş saatlerinin değişmesi, arkadaşlarına borçlanması.
Evdeki bireylerle bir arada olmamak."
Tesadüfün böylesi
Okurumuz Ömer Sandıkçı bu köşenin okurlarının televizyon izlerken en küçük detayı bile kaçırmadığına harika bir örnek vermiş:
"Merhaba Yüksel Bey, Bir Zamanlar Çukurova adlı dizi ile ilgili bir tespitimi sizinle paylaşmak istiyorum. Atv'nin efsane dizilerinden Karadayı'da kabadayı Mahir Kara, babasının intikamını almak için adliyeye stajyer avukat Salih İpek olarak sızıyor ve hakime Feride Şadoğlu ile yakınlık kuruyordu. Bu yakınlık zamanla büyük bir aşka dönüşüyordu. Seyirciler olarak, Salih İpek'in Feride'ye, Mahir Kara olduğunu ne zaman itiraf edeceğini heyecanla bekliyorduk.
Bir Zamanlar Çukurova'da ise benzer bir olaya şahit oluyoruz. Demir Yaman'ın büyük düşmanı olarak diziye giren Hakan Gümüşoğlu'nun iş insanı Mehmet Kara olarak, Demir Yaman'ın eşi Züleyha Yaman ile yakınlık kurduğunu görüyoruz. Seyirciler olarak şimdi de Mehmet Kara'nın Züleyha Yaman'a, Hakan Gümüşoğlu olduğunu itiraf edeceği günü heyecanla bekliyoruz... İki dizi arasındaki bu benzer hikaye ve Mehmet Kara ile Mahir Kara arasındaki isim benzerlikleri bir rastlantı mı merak ediyorum. Saygılarımla."
Bahis reklamları bıktırdı
Köşemize sürekli katkı veren okurlarımızdan Murat Aydın, Karadağ-Türkiye maçıyla ilgili bir tespitte bulundu: "Karadağ - Türkiye maçında sahanın reklam panolarında ülkemizde yasaklı bahis reklamlarının yer aldığını hep birlikte gördük. Ertesi gün maçın özetlerinde ise reklam panoları puslanarak verildi. Acaba maçın özetini izleyenler görüntüleri ve galibiyeti zevkle izleyebildi mi? Sonradan görüntüye sansür uygulanacağına, öncesinde bir önlem alınamaz mıydı? Gerçi eskisi gibi sık değil ama telefonlarımıza da bu reklamlar bizden izinsiz hâlâ gelmekte."
YAZAR NOTU: Dünya Kupası Eleme Grubu karşılaşmalarının yayını FIFA şartnamesine göre yapılıyor. Avrupa'da bahis reklamları yasak değil. Bu nedenle canlı yayına müdahale edilemiyor.
Ne demiş?
"Ölümsüzlüğün anahtarı hatırlanmaya değer bir hayat yaşamaktır." (Kanal D'deki Hızlı ve Öfkeli-Hobbs ve Shaw filminden)
Gaf kürsüsü
"İnşallah biri bu çocuğun cansız cesedini bir yere bırakıp gitmemiştir." (Atv'deki Müge Anlı ile Tatlı Sert'te Avukat Rahmi Özkan'ın dil sürçmesi)
Zap'tiye
Hatay'da halk otobüsüne binen iki hırsız, oturdukları koltukları söküp ilk durakta indi. Bir an önce yakalanmalılar. Çünkü bunların otobüs hareket halindeyken lastikleri çalmasından kokuyorum.