Okuma yazma seferberliği, mobil ve sabit aşevleri, derslikler, uzaktaki köylere giyecek ve kırtasiye yardımı, engellilere tekerlekli ve akülü sandalye ulaştırılması, sevgi izi kampanyası, patibuldular uygulaması ve daha niceleri... Yukarıda saymakla bitiremediğim bu sosyal sorumluluk projelerinin öncüsü Müge Anlı'nın en takdir edilesi tarafı, yaptıklarıyla yetinmemesi, çıtayı sürekli yükseltmesi, durmadan yeni projeler üretmesi.
Müge şimdi iki yeni projesini daha uygulamaya sokmak için kollarını sıvadı. İlki, programın elinin uzanmadığı, yardımcı olmadığı köy bırakmamak. Müge bunun için özel bir bilgisayar yazılımı hazırlattı. Atv'de her gün milyonlarca izleyici ile buluşan Tatlı Sert programının yardım eriştirdiği köyler, özel bir harita yazılımında kırmızı ile işaretlenecek. Müge dedi ki, "Şimdiden pek çok köye ulaştık. Haritadaki köylerin tamamı kırmızıya boyandığında bu grafiği sizlerle paylaşacağım." Ne güzel... Belli ki o meşhur çocuk şarkısında "Gitmesek de, görmesek de" denilen köylerin hepsi yeniden gerçekten 'bizim' olacak.
İkinci proje ise kadın sığınma evlerindeki çocukları mutlu edecek bir kampanya. Müge izleyicilerden bir ricada bulundu. Dedi ki, "Yılbaşı için kendi çocuklarınızla birlikte sığınma evlerinde mütevazı şartlarda yaşayan kadınların boynu bükük çocuklarına da birer hediye alın ve bize gönderin. Ama eski, kullanılmış oyuncak istemiyorum. Hepsi yeni, ambalajında olacak. Böylece o çocuklarla birlikte bizim de yılbaşında mutluluğumuz ikiye katlanacak."
Evet, Müge yapacak, ben daha geniş kitlelere duyurmak için yazacağım. Teşekkürler Müge Anlı, bana da kıyısından köşesinden hayır yapma fırsatı verdiğin için...
Akıl uçuran vinç sahnesi
Show TV'nin kült dizisi Çukur'un yerine ikame edilmeye çalışılan Üç Kuruş dizisini 'ısrarla' izlemeye çalışıyorum. Ama tam hikayenin içine girecekken saçma sapan bir sahne karşıma çıkıyor ve beni diziden soğutuveriyor.
Geçen hafta katilin kaçarken yaktığı otomobilin plaka ve seri numarasının alınamaması, hiç değilse MOBESE kameralarından yardım alınarak kimliğinin ortaya çıkarılamaması sinirime dokunmuştu. Bu hafta da yine akıllara zarar bir sahne vardı.
Kartal, yanındaki Bahar ile birlikte kötü adamlardan kaçıyor. Otomobil kovalamacası sürerken Kartal, telefonla ekibine "Benim uçmam lazım" diyor ve bir şantiyeye giriyor. Girer girmez bir inşaat vinci arabasını kaldırıyor, başka yere indiriyor ve bizimkiler takipten kurtuluyor.
Yahu bir inşaat vinci bir arabayı en fazla ne kadar uzağa taşıyabilir? Siz deyin 50, ben diyeyim 100 metre. Takipteki araç, o vincin otomobili indirdiği yere 10 saniyede ulaşmaz mı? Anlayacağınız, yine 'üç kuruşluk' sahne olmuş!..
Aklımı koru Allah'ım!..
Flash TV'de Seyhan Soylu moderatörlüğünde Nihat Doğan, Tuğba Ekinci, Ebru Polat ve Bahar Candan'ın yorumculuk yaptığı Al Sana Haber programında olaysız gün geçmiyor. Önceki hafta Nihat Doğan ile Tuğba Ekinci arasındaki Kürt-Türk tartışması gündem olmuştu. Geçen hafta da ekonomi adına iri kıyım laflar eden Bahar Candan'ı "Maliye Bakanı Lütfü Elvan yayına bağlandı, sana danışmanlık teklif ediyor" diye işletmişlerdi. Bu kez de bir dönem "Benim memleketimin koyunu bile başka bakıyor" diyen Nihat Doğan'a canlı yayında test yapıldı. Seyhan Soylu stüdyoya birkaç koyun getirdi. Bunlardan biri Arjantin, diğeri Bolivya ırklarına mensup, bir başkası da halis muhlis Türk koyunuydu. Nihat'a "Bak bakalım bunların gözüne, hangisi bizim koyunumuz?" denildi. Doğan, memleketi Muş'tan bir türkü okudu. Koyunlardan biri türküye tepki verdi ve me'ledi. "İşte" dedi Nihat Doğan, "Bu benim memleketimin koyunu..." Gerçekten de yanılmamıştı.
Günde 15 saat televizyon izliyorum ve itiraf etmeliyim ki bazen kendimi bir televizyon tımarhanesinde ufak ufak delirmeye başlayan başhekim gibi hissediyorum.
Ne demiş?
"Zamanı Tengri (Tanrı) yaşar, kişi oğlu ölmek için türemiştir." (Atv'nin merakla beklenen dizisi Destan'ın fragmanından)
Zap'tiye
Fiyatı 105 lira oldu. Düğünlerde gelin ile damada altın yerine 5 kiloluk ayçiçeği yağı takılsa yeridir.
Gaf Kürsüsü
Üçüncü aşısını olduktan hemen sonra test yaptırdığı için pozitif çıkan ve karantinaya alınan ünlü oyuncu Ahmet Mekin uyardı: "Sakın siz de aynı hatayı yapıp, kendinizi yakmayın."