Köşemizin emektar okurlarından değerli dostum Hakan Eracun, Masumlar Apartmanı dizisini esprili bir dille mercek altına almış:
"Abi selam, yıllardır Masumlar Apartmanı'nda oturup da sağlam kalan bir tek Kapıcı Bayram vardı, o da kafayı Gülben'le bozdu. Anıl denilen üşütük de kafayı iyice apartmandakilere taktı. Taksim'in göbeğinde, 3+1 dairelere sahip o apartmanda 1000 lira kira isteseler yine de oturmam..."
Bu arada Hakan kardeşim, YouTube'de talk show yapmaya başladı. YouTube'a Hakan Eracun diye yazınca klipleri karşınıza çıkacaktır. Buradan kahkaha garantisi veriyorum.
Arka Sokaklar'da neler oluyor?
Tansu Sarı kardeşim bu kez de Arka Sokaklar'ı fena sobe'lemiş: Engin Müdür, Rıza Baba ile konuşurken "Baba; bu kadın bize tuzak kurup arkamızdan iş çevirdi. Yani buna polise karşı komple kurmak denir" diyerek 'komplo'yu 'komple' yapıyor.
Yine Arka Sokaklar dizisinde Aycan; Latif'in öldüğünü söylüyor. Ancak bu konuşmadan yaklaşık 1 dakika sonra tek başına hücrede bulunan Latif; Aycan'ın cezaevinde bulunan kocası Korhan tarafından hücrenin kapısı açılarak öldürülüyor. Sonraki planda da Aycan 'Allah kalanlara uzun ömür versin' diyor... Acaba Aycan'a bir yerlerden vahiy mi geldi?"
Bu nasıl dil?
Ömrü televizyon sektörünün tam ortasında geçen, yapımcı ve yönetici dostum Oğuz Koloğlu, Teşkilat dizisinde kullanılan tuhaf dile dikkat çekiyor:
"Sevgili dostum, gecenin bu saatinde yazıyorum, inşallah telefonunun sesi kapalıdır ve rahatsız etmem. Televizyon dizilerinde duyduğum Türkçe artık iyice zıvanadan çıktı. Hele hele TRT gibi Türkçeyi koruyup doğru kullanılmasını görev edinmesi gereken kurumda yayınlanan Teşkilat isimli dizide sürekli kullanılan 'çıkış yapmak', 'giriş yapmak', 'iniş yapmak' artık tahammül edilemez boyuta geldi. Bu nasıl bir jargondur, ne yapılmak istenilmektedir anlayamıyorum. Daha bir çok örnek var ama sinirlenince bir anda yazdım. Senin yazılarında ve ekranda kullandığın dili bildiğim için derdimi sana döktüm, kusura bakma, ama şahane dilimizi kuşaklara bozarak aktarıyor olmak canımı sıktı. Rahatsızlık için özür dilerim, sevgilerimle..."
Türüt'ün büyük sırrı
Köşemize sürekli katkı veren kadim dostlarımızdan Murat Aydın bu kez de Uçankuş TV'de rastladığı ilginç anekdotu naklediyor:
"Lerzan'la Çok Mutlu programının tekrar bölümünde, konuk İsmail Türüt bir anısını anlattı.
İSMAİL TÜRÜT: Benim programıma Türkiye'nin her yerinden otobüs dolusu seyirci gelirdi. Bir gün bir programa gittim. Programı yapan - ismini söylemeyeceğim- seyirciyi bir azarlıyor. Dedim 'Niye azarlıyorsun?' Bana 'O kadar para veriyorum...' demesin mi?
LERZAN MUTLU: Kimdi o? Kadın mı, erkek mi?
TÜRÜT: Söylemem. Kadın da değil, erkek de değil..."
Yok böyle netlik...
Köşemizin müdavimlerinden Korhan Kolcu, rastladığı 'gerçeküstü' bir sahneyi analiz etmiş: "Yüksel Bey, Kanal D'nin Youtube'da yeni başlayan Girift dizisinin birinci bölümünde amirin polis meslektaşıyla telefonda görüntülü görüşme sahnesi var. Ben hayatımda bu kadar net, akıcı ve 4K kalitesinde bir görüntülü konuşma görmedim. Acaba hangi programı kullanıyorlar?"
Ne demiş?
"Baba ben büyüyünce bana 5 taş değil, tek taş yüzük al. Çünkü tek taş benim bir tanen olduğumu gösterir. 5 taş alırsan, benden 5 tane varmış gibi olur..." (4 buçuk yaşındaki kızım Ela'nın nasihati)
Gaf kürsüsü
Müdavimlerimizden Ali Aktulga not etmiş: Menajerimi Ara'nın son teknoloji plazalarındaki asansörlerde güvenlik kamerası yok herhalde. Kaçamak yapmak isteyen, asansöre atıyor kapağı.
Zap'tiye
Bu yıl Psikologlar Günü'nün geçen yıllara göre çok daha büyük bir coşkuyla kutlanması size de bir şeyler söylemiyor mu?