Daha Cunda'da tekne turu yapacaktık. Küçükkuyu'da balık yiyip, üniversite anılarımızı yâd edecektik. Okulun basketbol takımında 'paslaştığın' sevgili Esra (Kazancıbaşı) ile 20 yıl sonra nasıl evlendiğini konuşacaktık bir daha...Klasik arabalar üzerine uzun uzun ahkam kesecektik birbirimize... Gülecektik. Doyasıya gülecektik, her bir araya geldiğimizde olduğu gibi... Okul kantininde, basketbol antrenmanında olduğu gibi... Bana konuk geldiğin televizyon programının reklam arasında olduğu gibi...
Gülmeyi de, güldürmeyi de sen öğrettin bize. Bir de tiyatro sevgisini... Neredeyse her hafta Orta Oyuncuları'ndan yer ayırtırdın bize. Öyle bir kaç kişilik de değil hani. Okulda toplaşıp, Ses Tiyatrosu'nun bir sırasını doldururduk yüzsüzce. Bizim yüzümüzden Ferhan Şensoy erkenden iflas edecekti neredeyse... Aramızda, Şahları da Vururlar'ı 22 kez seyreden vardı sayende. İnanmayan, sıra arkadaşım gazeteci Cumhur Canbazoğlu'na sorsun.
Önce Seksenler'den ayrıldı Rasim. Sonra alelacele kavuğunu devretti. Belli ki hissetmişti bir şeyleri... Acelesi vardı.
Bir takipçim şöyle yazmış ardından: "Bu akşam Türkiye'deki her aile bir ferdini kaybetti..." Kavuk filan hikaye... Bundan güzel ödül olur mu?..
Okuyorsan, fark etmişsindir sevgili Rasim. Nasıl dağınığım, nasıl uçuşuyor hislerim, düşüncelerim. Ardından yazmak ne zormuş be kardeşim. Ama perdeyi aralık bırak. Eskisi gibi topluca değil, teker teker geleceğiz birazdan...

Adı batasıca TikTok kızı
11 şehit nedeniyle hepimizin canının yandığı gün 'TikTok fenomeni' diye lanse edilen genç kızın rezil sözleri yüreğimizi daha da dağladı. TikTok hesabından eğlendiği anları paylaşan bir genç kıza, bir takipçisi şehitlerimiz olduğunu hatırlattı. Bu hatırlatma genç kızı adeta çılgına çevirdi. Yayın sırasında, o kişiye ağıza alınmayacak küfürler sarf edip, "Çok da s...meydi bu saatten sonra şehit, mehit. Biz de üzüldük, biz de ağladık ama hayat devam ediyor. Ömür bir günlük dünya, belki ben yarın öleceğim. Ben eğlenmek zorundayım. Başımız sağ olsun, çok üzüldük, ağladık yeter yani. Madem şehit var, TikTok izlemeye girmeyeceksin. Şerefsiz, bulurum seni" dedi.
Ekipler kızı buldu. İfadesi alındı. Nöbetçi hakim serbest bıraktı. Ama nüfusa kayıtlı olduğu Giresun'daki hakim yakalama kararı çıkarttı...
Olayın hukuki sürecindeki tutarsızlığı bir yana bırakıyorum. Yıllardır bu sütunlarda sosyal medya platformlarındaki canlı yayınların mutlaka kontrol altına alınması gerektiğini yazıp duruyorum. Türkiye gibi her türlü provokasyonun büyük yıkımlara yol açma potansiyeli olan bir ülkede herkesin canının istediğini canlı yayında söyleme özgürlüğü (!) bir gün başımıza büyük dert açacak. O günü beklemesek diyorum.

Dayak manyağı Yamaç
Çukur dizisinde Yamaç karakteri neredeyse gün aşırı dayak yiyor. Hani kum torbası olsa, dayanmaz, dikişleri atar, o derece...
Bana "Sinema ve televizyon tarihinin en çok darbe alan kahramanı kimdir?" diye sorsalar, Rocky Balboa'dan önce aklıma Yamaç gelir. Adam adeta dayak manyağı oldu, yemeden duramıyor. İyi bir Çukur izleyicisi olarak Yamaç'ın yüzünün düzgün halini artık hatırlamıyorum. 4 yıldır onun yüzüne yara bere yapmak için kullanılan makyaj malzemesiyle Show TV binasının dış cephesi boyanırdı vallahi...

Gaf kürsüsü
Dikkatli okurumuz Ali Aktulga'nın tespiti: Teşkilat dizisinde ekibin gizli komuta merkezine inerken bindiği asansörün tavan lambaları çift sıra çaprazdı ama inerken birden paralel oldu.

Zap'tiye
Türkiye hızla çölleşiyor. Yakın zamanda bir bardak suda fırtına kopmayacak belki ama bir bardak su için fırtınalar kopacak.

Ne demiş?
"Mars'a kaçacak kadar zengin yüzde 1'in içinde değilseniz, dünyayı korumak adına harekete geçseniz iyi edersiniz." (Çocuk yaşta çevreci eylemleri ile tanınan İsveçli aktivist kız Greta Thunberg'in mesajı)