Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Gevşemek bize hak değil, lüks

Hatırlar mısınız, yıllar önce AIDS'in zirve yaptığı günlerde bir televizyon muhabiri sokak kadını rolü oynamış, yanına yaklaşan otomobillerin içindeki erkeklerle yaptığı pazarlığı kaydetmişti. Muhabir kadın, direksiyondaki adama "Ama AIDS var, korkmuyor musun?" diye sorunca, adamın verdiği cevap hepimizin kanını dondurmuştu: "Atın ölümü arpadan olsun. Türk'e bir şey olmaz..."
Aradan yıllar geçti. Salgınlara karşı genel tutumumuzda zerre fark yok. Büyük şehirlerin yasaksız ilk cumartesi günündeki halini gördünüz. Önce trafik haritaları kızardı, sonra risk haritası... Yasakların azıcık gevşetilmesiyle beraber millet kendini kafelere, restoranlara, sahillere vurdu. Vatandaş yeniden Covid-19 ile Rus ruleti oynamaya başladı.
Bir kez daha anladım ki, cahil cesaretimiz yüzünden; polisiye tedbirler, kapanma, kısıtlama, ev hapisleri, ağır cezalar olmadan bu bela ile baş etmemize imkan yok.
Yeniden kapanacağız. Hem yüzümüz, hem haritamız kızararak...

Rıdvan'a da bunu yaptılar ya!..
Rıdvan Dilmen, sosyal medyadan yaptığı açıklama ile NTV'deki görevinden ayrıldığını ve spor yorumculuğunu bıraktığını duyurdu. Sebebi, son zamanlarda kendisine ve ailesine karşı adeta kampanyaya dönüşen iftiralar, suçlamalar ve hakaretlerdi.
Rıdvan, bir süre önce NTV ekranlarında şahsına yönelik yürütülen kampanya hakkında isimler vererek son derece sert bir açıklamada bulunmuştu. Belli ki, bu mücadeleyi ekranda sürdürmenin, bağlı bulunduğu kuruma zarar getireceğine inanmış. Şimdi haysiyet savaşını bağımsız platformlarda hukuk yoluyla yapma kararı almış.
Cemil Turan'ın sahalardaki son zamanlarına yetişmiştim. Sonra Rıdvan doyurdu futbol iştahımı. Sırf onu seyretmek için Fenerbahçe maçlarına gider oldum. Ardından Hagi ve Alex hayranı oldum. Onlar sahalardan elini ayağını çekince, futbolunu izlemek için tribüne koşacağım isim de kalmadı.
Rıdvan Dilmen'in yorumculuğu da futbolculuğu gibi zeka, yetenek, oyun okuma ve sürat üzerine kuruluydu. "Gol olur" der, iki saniye sonra top ağlarla buluşurdu. Bu kez maçların devre aralarında sırf Rıdvan'ın Yüzde 100 Futbol'daki yorumlarını dinlemek için NTV'yi izler oldum. Gördüğünü yorumlar, hissettiğini söylerdi. Ama meyve veren ağaçları taşlamak için hazır kıta bekleyenlerin hedefi oldu. Rıdvan gibi bir futbol devini bile futboldan soğuttular, mesleğine küstürdüler sonunda. Sadece bu olay bile siyasi ayak oyunlarının, kulislerin, entrikaların, suçlamaların, iftiraların futbolumuza nasıl egemen olduğunu kanıtlıyor. Türk Futbolu'nun marka değeri mi dediniz? Şeytan aldı götürdü...
Rıdvan, aktif futbol yaşamı süresince 13 kez bıçak altına yattı, her seferinde sahalara döndü. Ama bu kez sırtında neşter değil, hançer yarası var. İyileşir mi bilmem...

Kadınlar yapmış!
Kadınlar Günü'nün en anlamlı reklamı Dardanel'den geldi. Bir genç, çabuk açılan konserve kapağını överken "Adamlar yapmış" diyordu. O sırada Dardanel'in üretim hattı duruyor, büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan işçiler o sözü düzeltiyordu: "Hayır, kadınlar yapmış!.."
Ah bir de dilimizdeki şu cinsiyetçi kelime ve tanımlamaları hayatımızdan çıkarabilsek...
Adam gibi adam, erkek gibi kadın, çok delikanlı kız, adam olacak çocuk, adamına göre muamele, adamdan saymak, adamın dibi, işadamı, balıkadam, adam sen de, adamakıllı.

Gaf kürsüsü
CNN Türk canlı yayınında Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın "Motor konusunda Amerika bizi s.....çe biz daha çok motor yapacağız" deyince hem diğer konuklar hem de ekran başındakiler dona kaldı.

Zap'tiye
Kırmızıyı görünce durmayı bir türlü beceremiyoruz. Ne trafikte, ne haritada...

Ne demiş?
"Türkiye'de profesyonel bir kadın katilliği kurumu oluşturuldu." (Atv'nin Kahvaltı Haberleri'ne konuk olan Avukat Dr. Rezan Epözdemir'in sözleri)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA