95 çocuğumuz şu anda hayata pamuk ipliğiyle bağlı. Pek çoğu can çekişmekte... Kim bu çocuklar? SMA diye bilinen ve tedavi edilmediği takdirde sonu mutlak ölümle biten bir kas hastalığının pençesinde kıvranan talihsizler...
Hastalığın kesin çözümü, ABD'de satılan ve bir dozu 2 milyon 400 bin dolar olan bir ilaç. Gelin görün ki 95 çocuğun ailesinin hiçbiri bu büyük parayı karşılayabilecek maddi olanağa sahip değil. Günlerdir çocuklarının gözlerinin önünde yitip gitmesine çaresizlik içinde tanıklık ediyorlar.
Bu köşede söz konusu ilacın SGK kapsamına alınıp ücretsiz dağıtılması konusunda en az üç yazı yazdım ama görünen o ki çare olmadı. 95 çocuğumuz halihazırda ölüm ile yaşam arasında çırpınıp duruyor.
Son olarak konuya duyarsız kalmayan ünlülerden oyuncu Bergüzar Korel gözyaşları içinde çektiği son derece dokunaklı bir videoyu sosyal medya hesabından paylaşıp farkındalık yaratmaya çalışmıştı. Geçenlerde Doç. Dr. Levent Akçay'ın bir tweet'ine rastladım. Diyordu ki: "95 SMA hastası çocuğumuz var ve ölüyorlar. 82 milyon insanız. Şu 95 çocuğu yaşatamazsak yazık bize. Siyaseti de, sporu da şu çocuklarda birleşemezse insan olmanın ne değeri kalır?"
Akçay öyle doğru söylemiş ki... Televizyon kanallarının ortak yayınla gerçekleştireceği bir büyük yardım kampanyası mı düzenlenir, 4 büyüklerin katılacağı özel bir futbol turnuvasının yayın ve reklam gelirleri bu kampanyaya mı aktarılır, internet üzerinden ünlü sanatçıların yer aldığı özel bir konser ya da festival mi düzenlenir, yoksa devlet "Çekilin şöyle kenara, ben buradayım" mı der, bilmem. Ama suyun ortasında boğulmak üzere olan bu bebelere birilerinin bir ip atması gerek.
Filipinler'de bir mağarada mahsur kalan 13 gencin kurtarılması için bütün dünyanın nasıl seferber olduğunu hatırlayın. SMA hastası çocuklarımızın onlardan hiçbir farkı yok. Üstelik zamanları daha az...
Yorgun savaşçı
Atv'nin dizisi Kuruluş Osman'ın kadrosuna dahil olan Cüneyt Arkın'ın fragmanlarda tüm haşmetiyle bir anlığına bile görünmesi yetti. Yeni bölümü heyecanla bekleyenlerin sayısı arttı.
Yukarıdaki fotoğraf set dönüşü araçta çekildi. Cüneyt Arkın ve eşi Betül hanım uykuya dalmış. Özellikle Cüneyt ağabeyin yüzündeki huzur ve mutluluk ifadesine dikkat çekmek istiyorum. Bu yaşında bile üretmenin gururu, ömürlük hayat arkadaşından aldığı desteğin huzuru...
İyi ki tanımış, tatlı sohbetinden nasiplenmişim Cüneyt ağabey. Ne mutlu bana ki, senin dönemine yetişip, adınla köşemi ihya etmişim...
Ve Diva'nın şalteri attı!
25 Haziran 2020 tarihinde bu köşede 'Diva'nın şalteri atar mı?' başlığıyla bakın nasıl bir öngörüde bulunmuşum:
"Bu format Diva'ya iki numara küçük duruyor. Prodüksiyon, Bülent Ersoy'un görsel görkemine tam karşılık gelmiyor. Bir de yarışmacılar Ersoy'un ruh halini iyi analiz edemedikleri için zaman zaman saygıda kusur ediyorlar. Benim bildiğim Ersoy, ne aldığı 3 milyon 750 bin lirayı, ne ödeyeceği tazminatı düşünür. Şalteri attı mı gözü kararır. Aman diyeyim..." Peki ne oldu? Diva'nın şalteri attı. Kuaför makasını eline alıp 'kısa kesti' ve 3 ay dolmadan, sözleşme yenilemeden ayrılarak, yerini Fatih Ürek'e bıraktı. Mesleki tecrübemle imal ettiğim 'cam kürem' beni yine yanıltmadı...
Gaflet kürsüsü
Covid'li hastayı evinde kontrole gelen filyasyon ekibinin kapı önünde karşılaştığı bu manzara, virüsle mücadelede bazı vatandaşların hangi seviyede olduğunu gözler önüne serdi maalesef.
Ne demiş?
Azerbaycan ve Türkiye için terbiyesizce konuşan Kim Kardashian'a en okkalı cevap Show Ana Haber sunucusu Ece Üner'den geldi: "Kameralara göstermeye alışkın olduğu bir kaynağı var. Bu sözleri de o kaynağa başvurarak mı söyledi acaba?"
Zap'tiye
Vatanserver (!) Kim Kardashian'a naçizane tavsiyem, Wyoming'deki çiftliğinden konuşmayı bırakıp cepheye koşması. Çünkü ondaki imha gücü kimsede yok. Çok sıkışırsa göğüs silikonlarını ve kalça dolgularını patlatabilir!