Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bu nasıl avukat?

Nurtaç Canan'ın ismini üç günde bütün Türkiye ezberledi. Kocasının sıktığı beş kurşunla kanlar içinde yere serilen, can çekişirken kendi kanıyla yere katil kocasının ismini yazan ve son anda kurtarılan talihsiz kadın...
Hepimiz iki gün süren takip sonunda kocası Ragıp Canan'ın yakalanmasına sevinirken, avukatının yaptığı savunma ikinci kez kanımızı dondurdu. Avukat Yaşar Altürk, "Müvekkilim, karısını çok sevdiği için duygularına hakim olamadı" dedi...
Savunmaya bakar mısınız? "Çok sevdiği için..." Saplantının, hastalıklı ruh halinin, hunharca hayata kast etmenin ismi ne zamandır sevda oldu? Bu ülke "Ya benimsin ya kara toprağın" diyen kocaların, sevgililerin elinden kaç kadınını yitirdi bilir misiniz avukat bey?
Ben de bir hukukçu çocuğuyum. Babam yıllarca hakimlik ve avukatlık yaptı. Hakim kürsüsünde hüküm verirken adalet terazisinin bir kefesine kanunları, diğerine vicdanını koyardı. Avukatlık yaparken ise bir davayı üstlenmeden önce kendini müvekkilinin haklılığına gönülden inanmak zorunda hissederdi. İçine sinmeyen, kuşku duyduğu hiçbir davayı almazdı.
İşte bu nedenle avukat Yaşar Altürk'ün söylediklerine inanmak istemedim. Ama önceki sabah Kanal D'deki Neler Oluyor Hayatta programına telefon bağlantısıyla katılıp aynı sözleri, hatta tüylerimi diken diken daha fazlasını söyleyince "Pes" dedim. Aileyi tanırmış, karı-kocanın birbirini sevdiğine inanırmış, böyle şeyler olurmuş, onlara ikinci bir şans verilmesi gerekirmiş...
Avukatın ardından yayına kocasının kurşunları yüzünden koltuk değneklerine mahkum kalan Nurtaç Canan bağlandı. "Bu adam beni bulursa, bu kez gırtlağımı kesecek" diye feryat edip avukata bir soru sordu: "Beş kurşun yiyen onun karısı ya da kızı olsaydı, yine aynı savunmayı mı yapardı?"
İşini hakkıyla yapan avukatları, hakimleri, savcıları tenzih ederek söylüyorum ama hukuku, adaleti emanet ettiğimiz kişiler de bunu yaparsa, gerisini siz düşünün artık...

Diva'nın şalteri atar mı?
Bazı insanlar televizyon için yaratılmışlardır. Doğuştan 'ekran ışıkları' vardır. Girdikleri stüdyonun ışık dengesini değiştirirler. Diğer herkes bir anda gölgede kalır. Sürprizlidirler. Bir dakika sonra ne diyeceklerini, ne yapacaklarını tahmin edemezsiniz. Öyle olunca da ağızlarının içine baktırırlar.
İşte Bülent Ersoy da öyle bir karakter. Show TV'deki Kuaförüm Sensin gibi son derece sıradan bir yarışmanın ruhunu değiştirdi, izlenir kıldı. Gelin görün ki, bu format Diva'ya iki numara küçük duruyor. Prodüksiyon, Ersoy'un görsel görkemine tam karşılık gelmiyor. Bir de yarışmacılar Ersoy'un ruh halini iyi analiz edemedikleri için zaman zaman saygıda kusur ediyorlar. Benim bildiğim Ersoy, ne aldığı 3 milyon 750 bin lirayı, ne ödeyeceği tazminatı düşünür. Şalteri attı mı, gözü kararır. Aman diyeyim...

Arabalı sinema geceleri
Üç buçuk ayın ardından ailece ilk kez salı akşamı dışarı çıktık. Tercihimizi de Türk Telekom'un Kuruçeşme'deki İSPARK otoparkında düzenlediği arabalı sinema gecelerinden yana kullandık. 23 Haziran-2 Temmuz tarihleri arasındaki etkinlikte yarın The Lego Movie 2, 30 Haziran'da Aşıklar Şehri (La La Land), 2 Temmuz'da ise 7. Koğuş'taki Mucize gösterilecek.
Prime Arabalı Sinema Gecesi'ne katılmak isteyen Türk Telekom Prime müşterileri, saat 21.00'de başlayan filmler için 0507 178 5681 numaralı telefondan rezervasyon yaptırabiliyor. Rezervasyonsuz Prime'lılar ise boş yer olması halinde anında alabildikleri şifre ile katılabiliyor.
Bizim izlediğimiz Bayi Toplantısı filmine gelince...: Muhtemelen yeniden seyredeceğim. Çünkü hasret kaldığım Boğaz'ın eşsiz güzelliğine ve VIP konukları getiren biri 56, diğeri 57 model iki Chevrolet'ye bakmaktan filmi gözüm görmedi ki...

Gaf kürsüsü
Canlı yayındaki kıyafeti ve vücut şovu ile konuşulan Prof. Şener Üşümezsoy, 2. Sayfa'da tuhaf bir savunma yaptı: "Beni eleştirenlerin benim kadar fit bir vücudu olması lazım. Önce göbeklerini eritsinler."

Zap'tiye
Virüs, deprem, hortum, sel... Şu kıyamet filmi 10 dakika ara verse bari...

Ne demiş?
Kuaförüm Sensin'de Bülent Ersoy'un kurduğu cümle çok tartışıldı: "Annemin ölüsünün resimlerini çektirdim. Özledikçe bakıyorum."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA