Bugün yine Yakından Kumanda'nın tuşlarında siz değerli okurlarımızın parmakları dolaşıyor. Okurumuz Metin Ünsalan, önce gazete dağıtımı, sonra da TRT Müzik kanalındaki yayınlarla ilgili tespit ve önerilerini sıralamış:
"Sayın Aytuğ merhabalar. Size daha önce de birkaç görüşümü iletmiştim. Sanırım devamlı okurunuz olduğumu belirtmeme gerek yok. Önce ilk yakınmamı belirteyim: Sokağa çıkma yasağı günlerinde gazetelerin bir şekilde okuyucuya ulaştırılacağı duyurulmasına rağmen gazetesizlik devam ediyor. Her sokağa ulaşmanın mümkün olamayacağını kabul edelim ama dün ilk defa sokağa çıkabildik. Malum bütün bayiler kapalı ama koca Bakırköy'de Özgürlük Meydanı dahil belki bir dağıtım noktası bulabilirim sanıyordum. Gerek gezici, gerek sabit olsun dağıtıcı bulamadım. Gerçi yazılarınızı internet sayfanızdan okuyabiliyorum ama yazıyı gazeteden okumanın ayrıcalığını takdir edersiniz. Hele bizim gibi yetmiş küsur yıllık gazete okuru için.
Vaktinizi alacağım ama ikinci hususa gelince, sizin de bir musiki sevginiz olduğunu biliyorum. TRT Müzik kanalımız pek çok yayının yanı sıra akşamları 19.00 ile 20.00 saatleri arasında Nağmeler diye değişik sanatçıların bantlarından oluşan bir kuşak yayınlar. Ramazan dolayısı ile bu kuşak kısaltıldı ve Ses Saz adı ile devam ediyor. Arkadan iftar programı olarak ilahilerimiz var, ki normaldir. Eh bizde de biraz müzisyenlik olduğu için evde onlara çoğu zaman udumla eşlik ederim. Konu o değil. Dikkatimi çekiyor, son zamanlarda sık sık bazı sanatçıların sürekli tekrarlanan bantları ekrana getiriliyor. Aynı sanatçıların aynı şarkılarını ikiüç gün arayla tekrar dinliyoruz. Güzel icralar olsa bile bu tekrarların sebebi nedir, anlamak mümkün değil.
Malumunuz. TRT'nin oldukça geniş bir arşivi varken bu tekrarlardaki ısrar ne oluyor acaba? Nağmeler yayınında da arada tekrarlar oluyordu ama son günlerdeki bariz bir şekilde dikkat çekiyor. Belki değinirsiniz diye paylaşmak istedim. Selamlarımla."

Çocukları müzik kliplerinden uzak tutun

Geçenlerde Ece Seçkin'in bir klibini eksen alarak müzik kanallarındaki bazı görüntülerin olumsuz etkileri üzerine kalem oynatmıştım. O yoruma okurlarımızdan büyük destek geldi. İşte Birgül Ötün Bay'ın yazdıkları:
"Çocuklarla klip izleyemiyoruz zaten. Hem çok açık ve samimi (!) görüntüler var hem de senaryoları çocuklara göre değil. Ama bu sorun sadece bizim ülkemizde değil. Yabancı kliplerde de aynı sorun var. 4 yaşındaki kızımla evde oyalanmak adına dans ediyor, oyunlar oynuyoruz müzik eşliğinde. Çoğu şarkıyı yarıda kesiyorum ya da radyo kanalından takip ediyorum."

Sokakta maske zorunlu olsun

Maske uygulaması şimdilik sadece market, kuaför, alışveriş merkezi gibi kapalı yerlerde ve semt pazarlarında zorunlu. Ancak köşemizin müdavimlerinden, değerli dostum Kamil Çetin'in bu konuda bir isyanı var. Beni telefonla arayıp, aynen şunları söyledi:
"Sevgili Yüksel kardeşim, şu anda Nişantaşı'nda Rumeli Caddesi'ndeyim. Burası inanılmaz kalabalık. Sosyal mesafe şöyle dursun, insanlar omuz omuza yürüyor. İşin en vahim tarafı da 10 insandan sadece bir-ikisinde maske takılı olması. Belli ki idari ve polisiye tedbirler olmadan insanların kendiliğinden bu bilince ulaşmaları mümkün olmayacak. Acilen yeni bir kanun çıkartılmalı. Maskesiz sokağa çıkan herkese ciddi para cezaları uygulanmalı."
Köşemize sürekli katkı veren değerli okurum Engin Nur da bir başka konuya dikkat çekerek, 65 yaş üzerindekilere sadece hafta sonu sokak izni verilmesine karşı çıkarak, "Bizlerin bankalarda ve resmi dairelerde hiç işi olmadığını mı sanıyorlar?" diye soruyor.

Gaf kürsüsü

Tansu Sarı dostum bu kez de Teve 2'de tekrarları yayınlanan Akasya Durağı'ndan bir hatayı yakalamış: Gülbin (Aslı Altaylar) spor salonunda annesi Şaziment (Evin Esen) ile birlikte bisiklet çeviriyor. Ancak ikili planda annesi solunda olan Gülbin; tekli plana geçtiğinde sağ tarafına bakarak onunla konuşuyor.

Zap'tiye

Kanallar konuşacak uzman doktor bulmakta sıkıntı çekmeye başladı. Çapa Tıp Fakültesi acilen 'Televizyon Hekimliği' Kürsüsü kurmalı!

Ne demiş?

"Taşıma su ile değirmen dönmez. Çünkü Taşımasu küçük bir Japon kızıdır." (Limonata programının Japonya bölümünde Ayhan Sicimoğlu'ndan bir inci)