TRT 1 pek çok kanalın kiloyla alıp yayınladığı, defalarca izlemekten gına getiren Amerikan filmleri yerine Hint sinemasının özgün örneklerini ekrana taşıyarak, izleyicilerden büyük takdir görüyor. Geçen hafta bir kadın güreşçinin hikayesini anlatan Dangal'ı yayınlayan TRT 1, pazar akşamı da Hıçkırık'ı ekrana getirdi.
Film sayesinde 'Tourette Sendromu' adlı bir hastalığın varlığından haberdar oldum. Fena bir illet...
Beyinde iletişimi sağlayan elektrotların adeta kısa devre yapması gibi bir şey. Hasta normal konuşurken bir anda tuhaf sesler çıkartıyor, istemsiz tiklere kapılıyor. Naina Mathur adlı kadın da bu hastalıktan dertli. En büyük ideali ise öğretmenlik yapabilmek.
Ancak hastalığı yüzünden yaptığı 18 başvuru reddediliyor. Ta ki mezun olduğu okul, öğretmensiz kalana kadar. Okulun en azılı sınıfına öğretmen dayandıramayan müdür, eski öğrencisini işe alıyor.
Tahmin edeceğiniz gibi, öğrenciler o öğretmenle önce dalga geçiyorlar. Ardından bizim Mahmut Hoca'nın Hint versiyonu çıkıyor ortaya.
Gecekondudan gelen öğrencilerin yer aldığı o 'dışlanmış' sınıf mucizelere imza atarken, biz izleyenler de azmin, iyi niyetin ve sevginin nelere kadir olduğuna bir kez daha şahitlik ediyoruz.
Filmde beni en çok etkileyen diyaloğa gelince:
Babası, kızının özel durumundan dolayı onu öğretmenlik yapmaktan vazgeçirmek için "Kızım, zaten öğretmenlik maaşı çok az, vazgeç bu işten" diyor. Kızı Naina "Babacığım, senin unutamadığın bir öğretmenin yok muydu?" diye sorunca, babası "Vardı tabii, olmaz mı?" diyor. Naina, babasını sus pus eden son sözü söylüyor: "Peki onun ne kadar maaş aldığını hatırlıyor musun?"
Bazı meslekler para için yapılmaz. Bu vesileyle can öğretmenlerimize bir kez daha selam olsun..

İmamoğlu uyuma!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, hafta sonu sokağa çıkma yasağına zamanında refleks göstermeyince, geçen cumartesi ve pazar günleri özellikle sağlık çalışanları yollarda perişan oldu. Toplu taşıma araçları organize olamayınca, onları hastanelere ya da evlerine polis ekip otoları götürmek zorunda kaldı.
Köşemizin vefalı dostlarından sevgili Kamil Çetin de bu olaya değinip, şimdiden önlem alınmasını istiyor:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu kez perşembe gününden hangi ulaşım vasıtalarının görev yapacağını, hangi hatların açık kalacağını ilan etmeli. Özellikle Sarıyer-Taksim ve Sarıyer-Beşiktaş hattı kör nokta haline geliyor. Buna bağlı olarak Boğaz hattı tamamen işlevsiz kalıyor. Lütfen metroyu açık tutsunlar. Sağlık ve diğer hayati görevleri yapan vatandaşlarımız için hiçbir ulaşım şansı kalmıyor. Örneğin, benim kızım Amerikan Hastanesi'nde önemli bir görevde. Yeniköy'den Nişantaşı'na asla gidip gelemiyor. Büyükdere'de oturan arkadaşı da aynı durumda. Belediye yasaklı günlerde bu ulaşım sorununa mutlaka bir çözüm getirmeli."

Davranın, 23 Nisan videosu çekiyoruz!
Atv bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle çocukların 23 Nisan coşkusunu evlerinde doyasıya yaşamaları için kolları sıvadı. 4-12 yaş arasındaki çocuklar, kırmızı-beyaz giyinip, 23 Nisan'la ilgili çekecekleri şiir, şarkı ve gösteri videolarını ya da fotoğraflarını www.atv.com.tr adresine gönderecekler. Bu görüntüler Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasında atv ekranlarında paylaşılacak. Biz şimdiden benim minikle beraber senaryo, mekan ve kostüm çalışmalarına başladık bile.
Haydi davranın, 23 Nisan videosu çekiyoruz!..

Gaf kürsüsü
Show Ana Haber sunucusu Ece Üner, "ABD'de 6 milyon kişi hayatını kaybetti" deyince hepimiz şoke olduk. Neyse ki Üner sonradan düzeltmeyi yaptı: "6 milyon, hayatını değil, işini kaybedenlerin sayısı. Hale bakın, buna bile şükreder olduk."

Zap'tiye
Bu kadar bela yetmezmiş gibi şimdi de Çernobil'in bulunduğu radyasyonlu alanda orman yangını çıktı. Allah'ım, 2020 virüslü çıktı, yenisini yükler misin lütfen?

Ne demiş?
"Babasız bir evlat mı olmak istersin, yoksa evlatsız bir baba mı?' sorusunun cevabı yoktur." (Atv'deki Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da Hızır'ın sözü)