Ne derin bir söz... Üzerine romanlar yazılır, filmler çevrilir. Zaten Osman Sınav da öyle yapmış. Ünlü yapımcının çok yakında atv ekranlarında başlayacak yeni dizisi Gel Dese Aşk'ın moda deyimle 'motto'su' oldu bu söz. 'Kimse sınanmadığı aşkın masumu değildir...'
Bu büyük 'sınava' çok yakında Erkan Petekkaya, Şebnem Bozoklu, İlayda Çevik ve Öykü Gürman'ın başlıca rollerini paylaşacağı dizide hep beraber tanık olacağız. Gerçekten de bir aşkın değerini ölçmenin en pratik ve güvenilir yöntemi, onu tıpkı mücevherlerin değerini anlamak için yapıldığı gibi, 'mihenk taşına' yani bir başka aşka sürtmek oluyor bazen. Osman Sınav da işte buradan yola çıkıyor. Aşkın 'gerçek' değerinin anlaşılması için sevdaların bazen büyük sınavlardan geçmesi gerektiğine inanıyor. Tıpkı masumiyet karinesi "Aksi ispat edilene kadar herkes suçsuzdur" sözünde olduğu gibi "Sınanmayan hiçbir aşk masum değildir" diyor. Eğer göğüs kafesindeki kalbiniz kanat takmış uçmayı bekliyorsa, kapının ilk açık kaldığı o fırsatı değerlendirecek demektir. Onu çağıran bazen bir gülüş, bazen bir göz kırpış, bazen size kahkaha attıran bir espri ya da hayatınızda eksik kalmış ne varsa onun gerçekleşeceğine dair bir işaret olabilir. Kalbiniz hemen kanatlanmıyorsa, anlarsınız ki yerinden, yuvasından memnundur.
Sevdayı sınayan sadece karşıdakinin kuyruk sallaması da olmayabilir. Eğer aşkınız felaketlerden hasarsız çıkıyorsa, hatta birbirinize daha bir tutkuyla bağlanıyorsanız, 'sınavı' vermişsiniz demektir. Yok eğer tersi oluyorsa, boşuna kendinizi kandırmaya çalışmayın. Gerçeği tüm çıplaklığıyla kabul edin: Sandığınız kadar masum değilmişsiniz...
Büyük 'sınav' yakında atv ekranlarında başlayacak. Ekran karşısında biraz empati yaparak siz de sevdanızın 'karat'ını ölçebilirsiniz.

Robin Hood'u sakın yakalamayın
İsmini yabancı bir roman kahramanından alıyor ama yüzyıllardır devam eden bir geleneğimizi sürdürüyor: Hayır işlemek... Türkiye'yi mahalle mahalle gezip önce yoksul semtlerdeki bakkallara uğruyor. Veresiye defterlerinin üzerini çizdirip parasını ödeyerek vatandaşların borçlarını sildiriyor. Sonra kapı kapı dolaşarak içinde 1000 lira bulunan zarfları ihtiyaç sahiplerine bizzat veriyor.
Robin Hood, son olarak Gebze'deydi. 15 bakkala ve 300 eve uğradı. Herkes çok mutluydu. Bir kadın "Ödeyemediğimiz için evimizin elektriği kesilmişti. İlk işim faturayı ödemek" diyordu güller açan yüzüyle. Başka bir kadın "Vallahi odunları sayıyordum bitmesin diye. En son üç odunum kalmıştı. Hızır gibi yetişti" diyordu. Baktım, hayırsever iş adamının peşinde televizyon muhabirleri var. Onu uzaktan bir anlığına görüntülemiş, sonra izini kaybetmişlerdi. "Eyvah" dedim içimden, "Masal bitiyor mu yoksa?" Çünkü adamın dağıttığı zarfların üzerinde "Robin Hood sizin gizli kahramanınızdır" yazıyordu. Belli ki hayırsever adamın en büyük motivasyon kaynağı bu gizemdi.
Buradan vatandaşlara ve haberci dostlarımdan bir ricam var: Ne olur onu yakalamayın, kimliğini deşifre etmeye kalkmayın. Bırakın bu masal devam etsin...

Gaf kürsüsü
CNN Türk'teki Gece Görüşü programına katılan gazeteci Abdülkadir Selvi, bir dönem Osman Özbek'in Necmettin Erbakan'a sarf ettiği "P...venk" sözünü sansürsüz kullanınca zor durumda kalan moderatör Hande Fırat, seyirciden defalarca özür dilemek zorunda kaldı.

Zap'tiye
İbrahim Selim'in programında 29 yaşındaki Jennifer Lawrence için "O bana küçük gelir. Ne konuşacağım onunla? Döverim ben onu. Lafla yani..." diyen Cem Yılmaz, 28 yaşındaki Serenay Sarıkaya'ya tutuluverdi. Eee? Doktor bu ne?

Ne demiş?
Cem Yılmaz, yeni sevgilisi Serenay Sarıkaya ile arasındaki yaş farkını soran magazin muhabirini tersledi: "Nüfus müdürlüğünden mi geliyorsun?"