Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Hayata bak ya!

Bu hayret cümlesi, yılların deneyimli televizyon programcısı Müge Anlı'nın canlı yayında ağzından döküldü. O ki, yıllardır akla hayale gelmeyecek kader senaryolarının birinci tanığıydı. Ben artık onun hiçbir şeye şaşırmayacağını sanıyordum ama fena halde yanılmışım...
O bile önceki gün stüdyoda yaşananların ardından büyük bir hayretle "Hayata bak ya" deyiverdi...
Remziye Öztürk, yıllar önce evlat edindiği kızı Özgenur'un gerçek ailesini bulmak için onunla birlikte Müge Anlı'nın programına başvurmuştu. Müge ve ekibinden kaçar mı? Anında araştırıp kızın dedesini buldular.
Dede alkışlar arasında stüdyoya girdi. Evlatlık kız, dedesine kavuşurken, Remziye Hanım'dan akıllara durgunluk veren bir itiraf geldi. Yıllar önce ailesinin istemediği öz evladını evlatlık vermek zorunda kaldığını söyledi. İtiraf üzerine Müge'nin ekibi yeniden harekete geçti.
32 yıl önce evlatlık verilen adamı buldular ama o ne stüdyoya gelmek, ne de konuşmak istedi. Remziye Hanım kendisine verilen öz evladının fotoğrafına sarılıp hıçkırıklara boğulurken, Müge'nin ağzından o söz döküldü: "Hayata bak ya!"
Önce öz oğlunu evlatlık verecek, sonra bir başkasının kızını evlat edineceksin... Bu acı dolu sırrı da 32 yıl boyunca kalbine gömeceksin. Kader dışında bir başka senaristin elinden böyle bir senaryo okuyanınız var mı?

Dert babası Cumhurbaşkanı
Seda Akgül-Hakan Ural kavgası tuhaf bir boyut kazandı. Kanal D'deki Neler Oluyor Hayatta programından ayrılmasını partneri Hakan Ural'ın mobbing uygulamasına bağlayan Akgül, sonunda Ural'ı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şikayet etti. Zaten kimin ne derdi varsa, hemen Cumhurbaşkanı'na koşuyor. Bu öncelikle Erdoğan'ın 'halka yakın duruşunun' bir yansıması. Cumhurbaşkanı eli erdiğince, gözü gördüğünce herkesin özel derdine derman olmaya çalışıyor. Son olarak Bakan Berat Albayrak, Elazığ depreminde yaralanan 12 yaşında bir çocuğu hastanede ziyaret ederken onun Erdoğan aşığı olduğunu öğrenince görüntülü telefondan hemen Cumhurbaşkanı'nı aradı. Erdoğan, "Bir isteğin var mı?" diye sorunca çocuk, "Telefonum enkazda kaldı. Acaba bir telefon gönderebilir misiniz?" demekte hiçbir sakınca görmedi. Çünkü karşısındaki o anda Cumhurbaşkanı değil, 'Tayyip Amca'sı idi. Erdoğan da bakanına hemen talimatı verdi tabii. İnsanların; karşılarında vicdan sahibi, güvenebilecekleri, kendilerini dinleyen ve çare arayan bir lider bulması ve onu kendilerine yakın hissetmeleri güzel tabii. Ama bu aynı zamanda devletin kurum ve kuruluşlarının henüz Cumhurbaşkanı kadar duyarlı, yardımsever ve çözüm odaklı hale gelemediğinin de bir göstergesi. Onun için herkes derdini önce Başkan'a anlatıyor...

Türkiş lokum!
Silopi'de yaşanması muhtemel facia, emniyet güçlerimizin başarılı operasyonu sonucunda bertaraf edilince hepimiz derin bir "Oh" çektik. Meğer Silopi Adliyesi'nde görevli bir memur, Silopi Adliyesi'nin kolonlarına patlayıcılar yerleştirip binayı içindekilerle birlikte havaya uçuracakmış. Bir başka çalışan ihbarda bulununca plan ortaya çıkartılmış ve o görevli ile ona yardımcı olduğu iddia edilen beş kişi binanın içine gizledikleri patlayıcılarla birlikte ele geçirilmiş. Haberde kafama takılan noktaya gelince: Adliyede görevli müdür 44 adet dinamit lokumunu "Define arayacağım" diyerek temin etmiş. Merak ettiğim, bu memlekette her define arayacağını söyleyene patlayıcı satılıyor mu? Bu köşedeki ısrarlı yazılarımız sonucunda hükümetimiz çok şükür ki internetten pompalı tüfek satışını yasaklayan bir düzenleme yaptı. Ama belli ki daha çok yolumuz var...

Şeref kürsüsü
Arka koltukta unutulan ve içinde 70 bin lira bulunan çantayı sahibine ulaştıran taksici İbrahim Katırcı ve kadın müşterisi, hepimize "İnsanlık ölmemiş" dedirtti.

Zap'tiye
Uzakdoğu'dan yayılan yeni virüs sadece bizim sinema eleştirmenlerini hasta etti. Hiç şans tanınmayan Kore yapımı Parazit filmi Oscar'da bütün ödülleri topladı.

Ne demiş?
"Rüyamda kocamın romantik olmak için zurna eğitimi aldığını gördüm. Bana hediye mi alacak acaba?" (Beyaz TV'deki Hayatta Her Şey Var programının rüya tabirleri bölümüne gönderilen izleyici mesajı)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA