Son bir aydır yaşadığımız sarsıntılar felaketin habercisi gibiydi. Sonunda deprem gerçeği Elazığ'da kendini yine en acı, en dramatik, en amansız şekilde gösterdi.
Bakıyorum da yine 'beylik' tartışmaların içindeyiz. Deprem İstanbul'da olsa ne olurdu? Büyük Marmara depremi ne zaman, nerede, kaç şiddetinde olacak? Depremi bulutlar ya da karıncalar yardımıyla önceden tahmin etmek mümkün mü?
Geçin efendiler, geçin... Burası bir deprem ülkesi. Depremin ne zaman, nasıl geleceği konusunda tarot falı açacağımıza, kaçınılmaz depremlerde nasıl hayatta kalacağımızın peşine düşelim. Eski püskü evlerimizle birlikte köhne zihniyetimizi de değiştirelim. Biz de en az Japon ya da Şili halkı kadar bilinç oluşturup 6.5'luk depremleri bile kayıpsız geçiştirelim. Evet, bu konuda devletin üzerine büyük bir sorumluluk düşüyor. Ama evimizde oturup her şeyi devletten beklemek yerine bizim de yapacağımız şeyler var.
Şimdi size küçük bir test.
Testi dikkatlice okuyup sorulara samimi yanıtlar verin lütfen:
1- Evinizle ilgili deprem risk raporunuz var mı?
2- DASK sigortanız bulunuyor mu?
3- Evinizdeki sarsıntıda devrilmesi muhtemel dolap vs. gibi havaleli ve ağır eşyaları sabitlediniz mi?
4- Aile içinde deprem harekat planı yaptınız mı?
Deprem sırasında kim hangi odada ne yapacak? Kim hangi hayat üçgenine sığınacak?
Kim gazı, elektriği kapatacak, sobayı söndürecek?
5- Yaşam alanlarınızda ilk yardım ve deprem çantalarınız var mı? Onları belirli periyodlarla kontrol edip yeniliyor musunuz?
6- Deprem toplanma alanınızı biliyor musunuz?
(Kaldıysa tabii) 7- Otomobilinizin bagajında ilk yardım ve deprem çantası ile battaniye, giyecek, çamaşır vs. bulunduruyor musunuz?
8- İş yerinizde deprem tatbikatları düzenli olarak yapılıyor mu?
Yapılıyorsa katılıyor musunuz?
9- Çocuğunuzun okulunda deprem tatbikatları yapıldığından emin misiniz?
Öğretmenler ve okul personeli arasında acil ilkyardım sertifikası olan var mı? Bir felaket sırasında okuldaki çocuğunuzla nasıl iletişime geçeceğinizi biliyor musunuz?
10-Felaketler sırasında muhtemelen felç olacak telefon hatları yerine yakınlarınızla sağlıklı iletişim kurabileceğiniz alternatif haberleşme seçenekleriniz var mı?
Bu 10 sorudan 10'una da 'Evet' diyebilecek kaç kişi var aranızda? Eminim yok. Öyleyse kaybedecek bir tek saniyemiz de yok. Lütfen artık 'sallanmayalım'...
Teşekkürler Esra Erol
Ekrandaki şöhretini, gücünü, popülerliğini hayır için kullanan herkes başımızın tacı. Dün bu sütunlardan Acun Ilıcalı'ya teşekkür etmiştik. Bugün ise sıra atv'nin gündüz kuşağının yıldızlarından Esra Erol'da.
Başarılı sunucu, pazartesi günü gerçekleştirdiği canlı yayında Elazığ depreminde zarar görenler için bir yardım kampanyası başlattı ve 20 dakika gibi kısa bir süre içinde 137 bin SMS karşılığı 1 milyon 375 bin lira bağış topladı.
Diğer taraftan Esra Erol'da program ekibi, dün de Elazığ depreminden etkilenen çocuklara ulaştırılmak üzere bir TIR dolusu malzemeyi bölgeye gönderdi. 10 bin parçadan oluşan yardım malzemeleri arasında bere, mont, bot, gömlek, kazak gibi kışlık kıyafetler yer alıyor.
Ne mutlu reytingini iyiliğe, güzelliğe tahvil edenlere...
Allah hayrını kabul etsin sevgili Esra...
Gaf kürsüsü
Kim Milyoner Olmak İster?'de yarışmacı "1930'da Türkiye'nin başkenti neresidir?" sorusunda seyirci jokeri kullandı. İşin daha da üzücü tarafı, seyircilerin sadece yüzde 42'sinin doğru yanıt Ankara'yı bilmesiydi.
Zap'tiye
Birine "Köpek" diye hakaret ederken iki kere düşünün. Sokağa atarız, tekmeleriz, otomobillerin arkasında sürükler, ayaklarını keseriz. Ama enkaz altındayken bizi gelip onlar bulurlar...
Ne demiş?
Deprem Uzmanı Yıldırım Güngör, CNN Türk ekranında çok tartışılacak bir cümle kurdu: "Yarın sabah dokuzda İstanbul'da büyük bir deprem olacağını tespit etsem bile bunu halka söylemem. Çünkü kargaşa depremden çok daha fazla zarar verir."