Geçen hafta Bir Zamanlar Çukurova'nın fragmanını izleyince endişeye kapılmıştım. İçimden "Sen de mi Brütüs?" dedim. Dizide üç bebek vardı. Acaba Adnan samanlıkta yanarak mı ölecekti? Yeni doğan Leyla ya da zamanından önce dünyaya gelen Kerem Ali'ye bir şey mi olacaktı? Malum, pek çok dizi, insanların çocuk hassasiyeti üzerine baraj kurup buradan 'reyting enerjisi üretmeye' çalışıyordu. Acaba hiç ihtiyacı olmamasına rağmen, Bir Zamanlar Çukurova da diğerlerinin düştüğü yanlışa düşüp onların dümen suyuna mı girecekti? Neyse ki korktuğum olmadı. Adnan alevlerin arasından kurtarıldı. Kerem Ali hayata dört elle tutundu. Leyla da sağlıklı bir şekilde hayata başladı. Bu arada Çukurova ekibinden, başarılı oyuncu Kerem Alışık'a bir senaryo jesti de geldi. Yılmaz-Müjgan çiftinin yeni doğan oğullarına 'Kerem Ali' ismi verildi.
Diğer taraftan bir yanlış anlama sonucunda eşi Müjgan tarafından doğumdan sonra sürekli dışlanan Yılmaz'ın gösterdiği sabır, örnek oluşturacak cinstendi. Yılmaz'ın sabırlı ve hoşgörülü tavrı, en küçük bahanede eşlerine şiddet uygulayan günümüz erkeklerine yıllar öncesinden yazılan bir mektup gibiydi.
***
MÜGE ANLI'DAN TOKAT GİBİ CEVAP
Müge Anlı'ya gelen kadın, imam nikahlı eşini kendisini dolandırmakla suçluyor, ona ulaşmaya çalışıyordu. Türkiye'de bulunan resmi nikahlı eşinden ayrılmış ama boşanmamıştı. Bu arada internetten tanıştığı bir adamla Almanya'da imam nikahı kıymıştı. Kadın, ikinci eşinin kendisini kandırarak 20 bin Euro'sunu aldığını, sonra da sırra kadem bastığını iddia etti.
Dolandırıcılıkla suçlanan adam telefon bağlantısıyla canlı yayına katılıp o kadınla dakikalar boyunca tartıştı. Sonunda kadın inanılmaz bir iddiada daha bulundu: "Sen benim 12 yaşındaki kızımın odasına girmeye çalışmadın mı?" O saniye Müge'de şafak attı. "Dur, dur bir dakika, ne dedin sen?
Kızının odasına mı girmeye çalıştı?" diye araya girdi ve bu tür olaylarda emsal oluşturacak tokat gibi bir konuşma yaptı:
"Ne yani? Bu adam senin kızının odasına zorla girmeye kalktı öyle mi? Sen de bu ensest durumu varken, gelip 20 bin Euro'nun peşine düştün ha! Yazıklar olsun. Bu mesele burada bitmiştir. (Kadının ailesine hitaben) Siz de alın kızınızı doktora mı, psikiyatra mı götüreceksiniz, götürün buradan..." Teşekkürler Müge... Toplumun yüz karası ensest olaylarının laf arasında kaynatılıp, 'sıradanlaştırılmasına' izin vermediğin için...
***
ÇİĞDEM TUNÇ'UN YEMEKTEYİZ İSYANI
tv8'de yayınlanan Yemekteyiz programında yarışmacılar arasında geçen saygısız ve seviyesiz diyaloglar izleyicileri rahatsız etmeye devam ediyor.
Bu kez isyan eden ünlü bir sanatçıydı. Çiğdem Tunç, Facebook hesabından paylaştığı yorumunda Yemekteyiz yarışmacılarına verdi veriştirdi:
"A be Yemekteyiz yarışmacıları, nimet geliyor önünüze. Uğraşmış, yapmış birileri. O surat kırıştırmalar, ağız büzmeler, yüz ekşitmeler... Sizi gidi utanmaz, hadsizler! O nimetin yüzde birini sofrasında bulamayan, aç uyuyan bebeler var. Utanın gidi terbiyesizler. Biraz efendi olun, akıllı olun.
Para için bu kadar rezil duruma düşürmeyin kendinizi. Seda Sayan ne kadar sabırlı. Bak ben olacağım orada, teotora o zaman kopar herhalde! Yeniliğe kapalı, emeğe, sofraya, nimete saygısız, tüm terbiye kurallarını unutmuşlar. Vah ki ne vah!"
***
NE DEMİŞ?
"Al sevgilini şöyle deniz kenarına götür. Biliyorsun, maviye bakmayanların ruhu daha çabuk kirlenir." (Bir Zamanlar Çukurova'da Fekeli'nin hapisten yeni çıkan Çetin'e tavsiyesi)
***
GAF KÜRSÜSÜ
ABD'deki reyting rekortmeni talk şov programının ünlü sunucusu Wendy Williams, canlı yayında hafif yana kaykılıp sesli biçimde yellenmesin mi!
***
ZAP'TİYE
ABD'de göz kapaklarındaki sorun yüzünden sürekli şaşırmış gibi bakan, bu nedenle sahipleri tarafından barınağa terk edilen ve iki yıldır sahip arayan Husky cinsi köpek için seferberlik başlatıldı. Bizde ise durum tam tersi. Botoks yüzünden sürekli şaşırmış gibi bakan ünlüleri bağrımıza basıp duruyoruz!