Turkcell, ekrana getirdiği reklamlarla her yıl gözlerimizden birkaç damla yaş almayı adet haline getirdi. Duygusal reklamlar serisinin son halkasının kahramanı bir 'Şeker Profesörü' idi...
Minik kız "Büyüyünce ne olacaksın?" diye soranlara "Şeker profesörü" cevabını verdikçe alay konusu oluyordu. Hatta okul servisindeki arkadaşları bile koltuğuna şeker tanelerinden oluşan bir kız resmi koyup altına "Şeker profesörü" yazarak onunla eğleniyorlardı.
Yıllar sonra ekrana bir hastane görüntüsü geldi. Doktor, "Ameliyat olmanıza gerek yok. Zeynep'in geliştirdiği teknoloji sayesinde şekeriniz normale döndü" diyerek yataktaki adama müjdeli haberi veriyordu. Adam da buğulu gözleriyle yanında duran kızına bakıp minnetle mırıldanıyordu: "Şeker profesörü kızım benim..."
Turkcell'in, girişimci kadınları 'kod yazma' gibi çağın mesleklerine yöneltmek için başlattığı teşvik esaslı kampanyayı duyurmanın bundan daha etkileyici bir yolu olamazdı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.