Dün bu köşede her türlü engeli aşıp seslerini duyuran, hayat mücadelelerine şapka çıkarttığımız, başarılarıyla göğsümüzü kabartan kadınlarımıza naçizane saygı duruşunda bulunmuştum. Bu kez izninizle kendi grubuma selam çakacakve teşekkür edeceğim...
Ne mutlu ki, grubumuzun televizyonu atv, her dönem bu memleketin kadınlarının yanında, onlarla omuz omuza mücadele veriyor. atv ekranına şöyle bir göz atıyorum:
Sabah kahvaltı haberlerini hafta sonu dışında kadın spikerler sunuyor. Gündüz kuşağı da kadınlara emanet. Müge Anlı bitiyor, Esra Erol başlıyor.
Ana haber bülteni sunucusu da bir kadın. (Nihan Günay) En Zayıf Halka'yı da bir kadın akademisyen sunuyor.
(Prof. İpek Fanina) İster misiniz, Kim Milyoner Olmak İster?'de Murat Yıldırım'dan boşalan koltuğa da bir kadın otursun? atv'nin dizilerinde de hep 'güçlü kadınları' görüyoruz.
Sen Anlat Karadeniz'de Nefes, kadına şiddete karşı başlatılan seferberliğin bayraktarlığını üstlendi. Bir Zamanlar Çukurova'da Züleyha; aşkı uğruna adeta dağları delip, üstüne gelen kocaman dalgalara tek başına set çekiyor.
Hercai'de Reyyan'ın hem koca bir aşirete hem de köhnemiş, çağ dışı törelere direnişi büyük takdir görüyor. Kimse Bilmez'de Sevda, aşk uğruna nasıl savaşılması gerektiğinin adeta dersini veriyor. Tıpkı Canevim'deki Ceylan gibi...
Bu arada Diyarbakır'da teröre karşı direnen annelerin ilk günden beri yanlarında olan atv Haber Merkezi ile gazetem SABAH'ın hem sahadaki, hem de merkezdeki kadrolarını yürekten kutluyorum. Teröre, şiddete, ayrımcılığa karşı dalgalanan kadın bayrağının rengi Turkuvaz... İyi ki bu bayrağın gölgesinde kalem sallıyorum.