Yemekteyiz yarışmasının yeni sunucusu Seda Sayan'ın performansını değerlendirmek için acele etmedim. Çünkü bambaşka bir formata uyum sağlamak, üstelik Onur Büyüktopçu gibi başarılı bir sunucunun ardından göreve başlamak kolay değildi. Bir hafta sonunda gördüm ki, Seda Sayan henüz 'deplasman psikolojisini' üzerinden atamamış. Bana biraz ürkek, çokça güvensiz ve tereddütlü geldi. Henüz o renkli ve samimi kişiliğini formata yayamamış görünüyor. Yarışmacılar masada birbirini yiyip ağır hakaretlerde bulunurken bile fazlaca sakin kalıyor.
Oysa ekran karşısındakilerin beklentisi, Kadırgalı'nın masaya yumruğunu vurup, otoritesini konuşturması.
Evet, yarışmanın reytingini bu tür tartışmalar yükseltiyor olabilir ama Seda Bacı'ya da füzeler havada uçuşurken otomobil farına tutulmuş tavşan bakışlarıyla olan biteni seyretmek pek yakışmıyor doğrusu.
Sanırım Seda Bacımız son zamanlarda tüm şov dünyasını esir alan "Aman ekranda, fotoğrafta güzel çıkayım" kaygısına kapılmış.
İyi görüntü vermek uğruna, 'donuk kare' olmayı seçmiş.
Ama ben Seda Bacı'ya güveniyorum. Ne yapar eder, bu yeni sunuculuk elbisesini, üzerine tam olacak şekilde tadil eder.