Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ramazan’ın ruhuna uymayan görüntüler

Geçen hafta bizim minicik Zap'tiye kutusuna yazdığım üç cümle büyük ses getirdi. Demiştim ki, "Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu hocama bir soru da benden: Ana haber bültenlerinde iftara yarım saat kalmışken kebap tarifi vermenin günahı kime yazılır? Müdüre mi, editöre mi, muhabire mi, sunucuya mı?" Meğer pek çok izleyicimiz, Ramazan'da haber bültenlerinin sonunda verilen ve oruçlu ağızları sulandıran yemek tariflerinden pek şikayetçiymiş.
İşte müdavim okurumuz Haluk Zırh'ın yorumu:
"Merhaba Yüksel Bey, bu konudan ben de şahsen çok rahatsızım. Hatta haberlerde bu konu işlenirken kanal değiştiriyorum. Hiç bizim adabımıza, adetlerimize, terbiyemize uygun olduğunu düşünmüyorum. Niye herkesin rahatça ulaşamayacağı yiyecek ve içecekler milletin gözlerine sokulurcasına gösterilir bir anlam veremiyorum. Bizler, her zaman ve özellikle de ramazan ayında 'Yediğiniz bir şeyi kuşlar bile görmesin' denilerek büyütüldük. Bırakın yemeyi, marketten aldığımız yiyecekleri bile başkaları görüp canları çekmesin diye itina ile poşetlerde taşırdık. Okula giderken annemiz verdiği yiyeceklere özen gösterir, herkeste olabilecek yiyecekleri tercih ederdik, 'Oğlum; olanı var, olmayanı var' diyerek bizi uyarırdı. Şimdi ise halkı doğru bilinçlendirmek baş görevi olan televizyon kanalları tam tersine, nerede insanların alım gücünün olmadığı veya çok zorlanarak alabildekleri ürünler varsa haber kuşağında gözlerinin içlerine sokuyorlar. Hem de inadına iftar öncesinde... Televizyoncuların bu konuya biraz daha hassasiyetle yaklaşmaları gerektiğini düşünüyorum. Tabii biraz 'vicdan' sahibi iseler... İyi ramazanlar dilerim."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA