Sır cinayetleri çözmesi, yıllardır arananları bulması yetmiyormuş gibi bir de okuma yazma seferberlikleri, engellilerin adresine teslim ettiği tekerlekli sandalyeler, Doğu'daki muhtaç öğrencilere gönderdiği TIR'lar dolusu kırtasiye malzemesi, neredeyse her semte açtığı okuma odaları ile adı 'iyilik meleği'ne çıkan Müge Anlı, hayatımıza yeni güzellikler katmaya devam ediyor. Bu sefer de mübarek Ramazan ayı boyunca her gün bir kişinin hayalini gerçekleştirmek için kolları sıvadı. İlk programında yoksul bir kadını Umre'ye gönderdi. Geçen gün de babasının evi terk etmesi üzerine okulu bırakan ağabeyiyle beraber ailesinin tüm yükünü sırtlamak zorunda kalan 8'inci sınıf öğrencisi Emirhan Bilgin'in dileğini duyduk. Geçinmek için merdiven silen duyma engelli annesine bir işitme cihazı istiyordu.
Bir de ağabeyi ile ablasının okutulmasını... "Ben gözlerinden anlıyorum, onlar da okumak istiyor" diyordu.
"Peki senin hiç dileğin yok mu?" diye sordular. Utana sıkıla söyledi kendi isteğini:
"Galatasaray'ın stadını hayatımda bir kez olsun görmek istiyorum. Hem de öyle çok istiyorum ki..." Müge ve program ekibi istekleri emir kabul etti.
Gerçekleştirmek için kolları sıvadı. Prof. Arif Verimli hocamız, Emirhan'ın 15 yaşındaki ablasının tüm eğitim masraflarını üstlendi. İşitme Merkezi Genel Müdürü Ersin Oray da programa bağlanarak annenin tüm sağlık ihtiyaçlarının karşılanacağını söyledi. Ailenin yaşadığı Ümraniye'nin Belediye Başkanı İsmet Yıldırım da beş kardeşin tümünün okutulması ve ailenin diğer ihtiyaçları için belediyenin tüm imkanlarını seferber edecekleri sözünü verdi.
Ve Emirhan'ı en sevindiren sürpriz en sonda geldi. Spor yorumcusu, Beşiktaş ve milli takımın eski futbolcusu Sinan Engin, Müge Anlı'ya mesaj attı: "Ben Fatih Terim hocamla görüştüm.
Şu anda antrenmanda.
Emirhan'ı en kısa zamanda bir Galatasaray antrenmanında ağırlayacağız." Seyrantepe'deki stadın içinde bulunan Galatasaray Müzesi'nin müdürü de Emirhan'ı büyük bir zevkle gün boyunca statta ve müzede konuk edecekleri müjdesini verdi. Şu imecenin güzelliğine bakar mısınız...
Aslında Müge'ninki bir reklam kampanyası. 'İyiliğin, yardımlaşmanın, vefanın, hayrın' reklamını yapıyor açıkça. O stüdyodan evimize dolan iyilik ve güzellikler hepimizi sarıp sarmalıyor, vicdanımızı harekete geçiriyor. Sizi bilmem ama ben Müge'nin yanında kendimi mahcup, eksik, yetersiz hissediyorum. Gücüm yettiğince iyilik yapmaya yer arıyorum.
İlk işi olarak da onun iyiliklerini bu sütunlardan duyurup çorbaya tuz ekmeye çalışıyorum.
Reytinglerin zaten ortada...
Ama öte tarafın da reyting puanlarını şimdiden garantiledin sevgili arkadaşım...