Pazar akşamı National Geographic ekranı karşısında büyük bir gurur yaşadım. Nasıl gururlanmayayım ki... Dünyanın çok büyük bir bölümü, 'Göbeklitepe'nin Gizemi' adlı bu muhteşem belgesel sayesinde 'tarihin sıfır noktasının' Türkiye sınırları içinde, Şanlıurfa yakınlarındaki Göbeklitepe'de bulunduğunu öğreniyordu.
Aslında National Geographic, 2012 yılında da Göbeklitepe'yi belgesel haline getirmişti. Ama bu yıl UNESCO, Göbeklitepe'yi dünya kültür mirasları listesine alıp Kültür Bakanlığı da 2019'u Göbeklitepe Yılı ilan edince tüm dikkatler 'Göbeklitepe'nin Gizemi' belgeselinin üzerinde toplandı.
Göbeklitepe dünya tarihinin seyrini değiştirmiş, insanlığın geçirdiği süreçle ilgili pek çok teoriyi çürütmüştü.
İnsanların, avcı toplayıcılıktan, yerleşik düzene geçip çiftçilik yapmaya 4 bin yıl önce başladıkları ileri sürülüyordu. Ancak Göbeklitepe'de bulunan tapınak ve mekanların tarihi 12 bin yıl öncesine dayanıyordu.
Göbeklitepe, insanların 'insan gibi yaşamaya başladıkları' ilk yerdi.
Göbeklitepe'deki devasa 'T' şeklindeki sütunların neyi temsil ettiği hâlâ gizemini koruyor. Her biri 16 ton ağırlığındaki yekpare sütunların o tepeye nasıl çıkartılabildikleri de...
Göbeklitepe, dünya tarihini değiştirdi. Ören yeri ise kısa sürede bölgenin ve özellikle de Şanlıurfa'nın kaderini değiştirebilir. Eğer iyi tanıtılabilirse, dünyanın en önemli tarih turizmi merkezlerinden birine dönüşebilir.
İngiltere'deki ünlü Stone Hange'den de, Mısır piramitlerinden de binlerce yıl önce inşa edilen Göbeklitepe'nin 'T' sütunları, 'insanlık tarihi' denilince akla gelebilecek birkaç simgeden biri haline gelebilir.
Belgeseli izlerken bir kez daha şükrettim, iyi ki her köşesinden medeniyet fışkıran bu toprakların insanıyım diye...