Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Sevmedim, sevemeyeceğim...

Bu köşenin müdavimleri, dövüş sporlarına son derece mesafeli durduğumu bilir. Gazetecilik kariyerimin önemli bir bölümünü spor muhabiri ve spor yazarı olarak geçirmeme rağmen, boks ve Uzakdoğu dövüş sporlarına bir türlü kanım ısınmadı. Karşısındakinin yüzünden kan çıkaracak, sakatlanmasına, hatta ölümüne sebep olacak kadar şiddet içeren bir aktivitenin 'spordan' sayılmasını mantığım bir türlü almıyor çünkü.
Gelin görün ki, bizde sıradan trafik kavgalarının bile çok sayıda seyircisi vardır.
İki şoför birbirine girmeye görsün, trafiğin açılması bir saati bulur. Bu nedenle dövüş gecelerinin ekranda da çok sayıda izleyicisi vardır.
Bunun farkında olan Kanal D yönetimi, pazartesi gecelerine bir kickboks şampiyonası koydu. Programın adı 'Yüreğin Kadar'... İki takım mücadele ediyor. Bir tarafta bizimkiler, karşıda çeşitli ülkelerden seçilmiş 'dünya' takımı. Yenilen takımın sporcusu evine dönüyor. Kalanlar 15 hafta mücadele veriyor. Sonunda birinciye 1 milyon lira ödül vâdediliyor.
İlk hafta, lakabı 'Pis Yumruk' olan (Bu niteleme bile adı spor olan bu mücadeleden soğumama yetiyor) İskilipli Vedat, Yunan rakibi ile dövüştü.
Bu maç öncesinde ekrana 'aperatif' olarak beş Türk ve beş Yunan dövüşçünün mücadelesi sürüldü. Belli ki mayanın ilk haftadan tutabilmesi için işin içine 'milli hisler' de boca edilmişti.
Neyse, meraklısı izlemiştir zaten. Benim dikkatimi çeken ise organizatör Tarık Solak'tı. Yakışıklılığı ve karizması ile ekranı doldurmasını bildi. Solak'ın daha önce birkaç filmde rol aldığını biliyorum. Ama belli ki Türk sineması onu fena halde ıskalayıp 'Yerli Rocky' fırsatını kaçırmış.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA