Zirve yarışındaki Galatasaray, 'çantada keklik' olarak gördüğü Gençlerbirliği deplasmanından mağlubiyetle ayrılmış, şampiyonluk yarışındaki tüm hesaplar karışmış. Normalde Galatasaray taraftarının karalar bağlaması gerekirdi değil mi? Öyle olmadı. Aralarında organize oldular, başkentten dönen kafileyi havaalanında karşıladılar. Duygu yüklü pankartlar açtılar, ciğerleri patlarcasına takımlarına destek verdiler. Oyuncularının, teknik direktörlerinin sırtını sıvazladılar.
Terminalden dışarı çıkan yabancı futbolcuların gözlerindeki büyük şaşkınlık ifadesini kolay kolay unutamayacağım. Hele ki Teknik Direktör Fatih Terim'in minnet dolu gözyaşlarını. Terim, etrafı coşkulu taraftar topluluğuyla çevrili otobüsün içinde sık sık geriye dönüp futbolcularına bir şeyler söylüyordu. Ne söylediğini tahmin etmek zor değil. 'Sahada kimler için ter döktüğünüzü gördünüz mü? Her şeyi bir tarafa bırakın, sırf bu taraftar için bile şampiyon olmak boynunuzun borcudur' diyordu büyük ihtimalle.
Gerçek taraftar kötü günde belli olur. Galatasaray taraftarının duruşu örnek olmalı.