Türkiye iki gündür atv'de Müge Anlı'nın sunduğu 'Müge Anlı ile Tatlı Sert'te ortaya çıkan muazzam olayı konuşuyor. Önce, izlemeyenler için hikayeyi özetleyeyim:
Geçtiğimiz yıl 8 Mart'ta, İstanbul Kumburgaz'da oturan ve bir butik işleten Şükran Aktaş (60), fenalaşarak Silivri Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Aktaş, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Doktorlar, Aktaş'ın ölümünü şüpheli bulunca ceset Adli Tıp'a kaldırıldı. Yapılan incelemede Aktaş'ın 'erkek olduğu' ortaya çıktı. Bu ilginç durum, Aktaş'ın eşi ve 22 yaşındaki kızına bildirildi. Genç kız, aldığı bu haberle şoke olurken eşi "Nasıl olur, benim eşim kadındı" diye konuştu.
Kumburgaz'da ölen annesinin erkek olduğunu duyunca şoke olan Tansu adlı genç kız, aradan bir yıl geçtikten sonra ikinci bir şok yaşadı.
Tansu'nun 1994 yılında henüz iki günlük bebekken hastanede annesinin yanından çalındığı iddia edildi. Ölen Şükran Aktaş'ın eşi ve kızı, Adli Tıp'ta bir başka gerçeği daha öğrendi.
Çevresinde Handan Kaya olarak tanınan kadının çantasından çıkan Şükran Aktaş kimliği de bir başka kadına aitti. Yapılan araştırmalarda, ölen kadının asıl adının Nail Ç. olduğu, sahte diploma ile hastanelerde hemşirelik yaptığı, daha sonra Kumburgaz'da kendi adını taşıyan bir butik açarak yaşamını sürdürdüğü ortaya çıktı. Bu durum en çok da ölen kadının kızı Tansu'yu etkiledi. Tansu yıllarca anne olarak bildiği Handan Kaya'nın erkek çıkmasıyla yıkıldı.
Bu durumda babası da gerçek babası değildi.
Büyük bir acının yanında büyük bir şaşkınlık yaşayan Tansu, ne yapacağını şaşırmış bir halde içine kapandı. Kendisini yetiştiren, annesi bildiği kadını toprağa veren Tansu, baba bildiği adamla normal yaşantısına geri döndü. Tansu, gerçek anne ve babasının kim olduğunu merak ederken ikinci bir gelişme yaşandı.
Müge Anlı'nın programına katılan Aysel Başar adlı bir kadın, "28 Şubat 1994 yılında Çorlu Devlet Hastanesi'nde kız bebeğim dünyaya geldi. Bebeğim hastanede çalındı. Tansu benim bebeğim olabilir" dedi. Bunun üzerine Anlı, konuyu araştırmaya başladı.
Canlı yayına bağlanan görgü tanıklarının verdikleri bilgiler şaşırtıcıydı. Fatma Çelik isimli bir kadın programa bağlanarak "Ben Aysel Hanım ile aynı gün doğum yaptım ve onunla aynı odada kaldık. Hemşire kılığında odamıza giren kadın iri yarıydı, siyah pelerini vardı.
Çifte alyans ve altın rengi saat takıyordu. Önce benim oğlumu ilaç verme bahanesiyle almak istedi ancak annem 'Ben de geleyim' deyince vazgeçti. Sonra Aysel Hanım'ın bebeğini alıp gitti" dedi. Yapılan araştırmada, ölen Handan Kaya'nın siyah bir pelerininin olduğu, çifte alyans taktığı, altın rengi saatinin olduğu öğrenildi. Tarifler uyuyordu.
Aysel Başar, Tansu'ya "Ne olur gel DNA testi yaptır.
Sen benim çocuğumsun" diye yalvardı. Tansu çağrılara kayıtsız kalamadı, programda katıldı ve "Bazı şeyler örtüşüyor" diyerek test yaptırmayı kabul etti. Yapılan DNA testi, salı günü canlı yayında açıklandı.
DNA sonucuna göre, Tansu'nun 24 yıl önce Aysel Başar'ın Çorlu Devlet Hastanesi'nden çalınan kızı olduğu ortaya çıktı...
Hep söylerim, söylemeye de devam edeceğim:
Kader, eline kalemi almaya görsün, senaristlerin cümlesine nal toplatır...