HDP'nin Edremit'teki mitingi neredeyse evimizin önünde yapıldı. Balkonumdan kuşbakışı bütün mitingi baştan sona izledim. Siz benim miting dediğime de aldırmayın.
Vallahi tek tek saydım. Sadece 103 kişi vardı meydanda.
(İçlerinden en az 20'si de sivil polistir muhtemelen.) Gelin görün ki, o 103 kişi meydanda toplanıp konuşacak, slogan atacak diye 150 bin kişilik Edremit'te hayat durdu. En önemli bulvarlar, caddeler, meydanlar trafiğe kapatıldı.
Tüm araçlar, caddelerde park ettikleri yerlerden kaldırıldı.
Millet, evinin önü yerine otomobillerini 1 kilometre öteye park edebildi. Evimize girip çıkmak için kapımızın önünde dikilen polislerden ricada bulunup bariyerleri açtırdık.
'Sekiz aylık bebeğim aniden hastalansa ne yaparım?' diye aklım çıktı.
Tabii ki miting yapmak demokratik bir haktır. Ancak bunun için koca bir ilçeyi adeta 'cezalandırmak' büyük hukuksuzluktur.
Bir de o miting, Edremit esnafı ve çevre köylülerin can suyu olan çarşamba gününe rastlamasın mı! Millet, onca yolu elinde poşetlerle dolanmayı göze alamadığı için pazara çıkamadı tabii. Havranlı Fahriye Teyze elinde satmak için getirdiği maydanozlarıyla pazarın orta yerinde boynu bükük kalıverdi. İvrindili Ahmet Emmi, elinde kalan domateslerini gerisin geriye götürmek zorunda kaldı.
Bir de...
Miting yapan partinin elemanları, her toplantıdan sonra ellerinde çöp torbalarıyla o meydanı belediye görevlilerinden önce temizlese, eminim oy oranlarını birkaç puan artırır. Bakıyorum da, kimse akıl etmiyor...