Haber bültenlerinde rastlamış olmalısınız. Bodrum'da Atletizm Federasyonu bir yarışma düzenlemiş. Minicik atlet adaylarını, Bodrum Stadı'nın patates bile ekilemeyecek zemininde toz toprak içinde koşmaya çabalarken izledim. Üç adım atlamayı, yere tebeşirle çizilen pistte(!) yapıyorlardı. En büyük skandal ise yüksek atlama yarışmasıydı.
Plastik borudan çıta yapmışlar. Biri takılınca, beden eğitimi öğretmenlerinden oluşan hakemler gelip eğrilen çıtayı güç bela düzeltmeye çalışıyorlardı.
Atletlerin atlayıştan sonra sırt üstü düştükleri yere sadece iki minder koyabilmişler. 20 metrekare olması gereken yumuşak alan, inmiş 5 metrekareye... İlk atlayanlar kafayı yere çarpınca, hemen çözüm (!) üretmişler. İki yaylı yatak getirip sermişler yere...
Yıllardır devşirme atletlerden madalya umduğumuz, topladığımız madalyaları doping skandalları yüzünden geri vermek zorunda kaldığımız atletizmin neden bu halde olduğunu anlamak için iki dakikalık bir haber görüntüsü yetti.
Atletizme 'sporların anası' derler. Bizim uzmanlığımız ise sporun anasını ağlatmak üzerine...