Sallanıyoruz. Hem de hiç durmadan. Depremin merkezi Ayvacık'a kuş uçuşu 10 kilometre mesafedeyim. 24 saat içinde 400 deprem oldu. Üç tanesi 5.3 şiddetinde. İlkine Edremit'te, ikincisine Küçükkuyu'da, üçüncüsüne yine Edremit'te yakalandım. Öyle sık ve çok sallanıyorum ki, neredeyse deniz tutması hapı alacağım, o derece yani...
Yıkılan o köyleri bilirim. Binaları taş yığma, Yörük köyleridir. Şu ana kadar herhangi bir can kaybı yaşanmaması büyük mucize. Çünkü böyle bir ev yıkıldığında, betonarme binalarda olduğu gibi can kurtaracak yaşam üçgenleri filan kalmaz. Üzerinizde un ufak taşlardan bir 'mezar' oluşur. Yüreğimi acıtan da işte bu. Türkiye'nin en batısında, Avrupa'ya en yakın köşesinde, nispeten daha müreffeh yaşamların olması gereken yerde 5 şiddetindeki bir deprem, evleri(!) yıkabiliyor. Ve biz hâlâ 'sallanıyoruz'... Allah beterinden saklasın!