Televizyonculuğun adı konulmamış kurallarından biridir. Konu ne kadar dramatik olursa olsun, bir spiker ya da sunucu, verdiği haberin, yaptığı sohbetin psikolojik etkisinden uzak durmalı, ekranda asla ağlamamalıdır.
Ben buna katılmıyorum.
Eğer hissediyorsan, taştan değil de etten kemikten yapılmışsan ve hepsinden önemlisi vicdanın varsa, ağlarsın.
İşte o yüzden pazar sabahı Habertürk ekranlarında Oylum Talu ile beraber ben de gözyaşı döktüm.
Konukları, 15 Temmuz Derneği üyeleriydi.
Darbe kalkışması sırasında yakınlarını yitiren aileler ile gaziler stüdyodaydı.
Öyle şeyler anlattılar ki, bırakın sunucu Oylum Talu'yu; taşlar, duvarlar ağlardı.
Habertürk yöneticilerinden ricam, bu 'tarihi' programı en az bir kez daha ekrana getirmeleri.