Yok, bu kez ünlü sunucu Zahide Yetiş'ten söz etmeyeceğim.
Bu sefer 12 yaşındaki Zahide kızımızın 'insanlığından' dem vuracağım.
Onu Show TV Ana Haber'de izledim. İstanbul Eyüp'te yaşayan 12 yaşındaki Zahide, komşusu Hanife Öncüler (32) ile gezmeye çıkmış.
Edirnekapı otobüs durağında beklerken gözüne bir poşet ilişmiş.
Eline alıp baktığında içinde deste deste paralar bulunduğunu fark etmiş. Azerbaycan paralarının Türk Lirası karşılığı 80 bin lirayı buluyormuş. Bir köftecide asgari ücretle çalışan Hanife ablası "Ne yapalım bunları?" diye sormuş küçük Zahide'ye. Gönlü zengin kızımız bir an bile tereddüt etmeden "Hemen götürüp karakola verelim" demiş. Öyle de yapmışlar.
Oysa aynı bültenin başında izlediğim bir başka haber, içimi nasıl da karartmıştı. Bir engelli vatandaşımızın, apartman girişine koyduğu akülü tekerlekli sandalyesi, vicdansız hırsızlar tarafından çalınmış, o engellinin hayatla tüm ilişkisi kesilmişti.
Tam 'Nereye gidiyoruz Allahım?' diye kendi kendime sorarken, Zahide'nin haberi yetişti ve içim yeniden umut doldu.
Peki Zahide, pek çoklarımızı esir alan paranın büyüsünden, cazibesinden kendini nasıl kurtarıp da bu erdemi göstermişti?
Onu da kendisi anlattı: "Belki o kişinin çocuğu hastalanmıştı.
O bulduğumuz da onun ameliyat parasıydı..." Görüyorsunuz ya, sempatiye giden yol nasıl da empatiden geçiyor... Allah, cümlemize böyle vicdanlı ve merhametli evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin...
Ben Show Haber'cilerin yerinde olsam ertesi gün bu şahane kızı yetiştiren aileyi bulur, onları tüm ülkeye tanıtırdım...