Pazar öğleden sonra saat 15.00 suları... Kanallar arasında gezerken TRT Spor'daki olimpiyat güreş müsabakasına takıldım.
Maçın başını kaçırdığım için güreşçilerin isimlerini öğrenemedim.
Nasıl olsa söylerler diye beklerken, formasındaki bayraktan birinin Bulgar olduğunu anladım ama diğerinin uyruğunu bir türlü çözemedim. Oysa muaazam güreşiyordu. Oyun üzerine oyun yapıp iddialı Bulgar rakibini adeta minderde silkeliyordu. Gelin görün ki, maçın sunucusu ile yorumcusu derin bir entelektüel muhabette dalmışlardı. Maçı bırakmış, güreş sporunun faziletlerinden, TRT'nin nasıl fedakar bir yayıncı olduğundan, Muhammet Ali'nin örnek kişiliğinden filan söz ediyorlardı. Allah sizi inandırsın, ekran karşısında kaldığım 9 dakika içinde güreşçilerin milliyetini ve isimlerini bir türlü söylemediler.
Sonunda Porto Rikolu güreşçinin Bulgar rakibini yendiğini anladım.
(TRT'ci dostlar, lütfen pazar günkü yayının 15.11 ile 15.20 saatleri arasındaki bölümünü benim için izleyiverin. Abartıyorsam, şurada kalemimi kıracağım.) Geçen hafta olimpiyat yayını cenazesini ortada bırakmayıp kaldıran TRT'ye bu sütunlardan övgüler yazmıştım. Nereden bileyim iki gün sonra 'tuş' olacağımı?