Bayram tatilinde tam 132 kişi yollarda öldü. Yani Atatürk Havalimanı saldırısında ölenlerin üç katı... Ama ne yas ilan edildi, ne kriz masası kuruldu, ne de herhangi bir önlem paketi hazırlandı. Terör saldırısından tek farkı, ölenlerin 'bir arada ve aynı anda' hayatını kaybetmemiş olmalarıydı.
Trafik terörünün, bildiğimiz terör olayları kadar önemsenmediği her bayram, korkarım aynı durum yaşanacak.
Araçlar hızlandı, otobanlar, duble yollar çoğaldı, araç satın almak kolaylaştı.
Ama görünen o ki 'trafik bilinci' aynı ivmeyle yükselmedi.
Trafikte öyle yeteneksiz, öyle cahil ve sorumsuz sürücülere rastlıyorum ki, bırakın otomobil kullandırmayı, onlara araba bile yıkattırmam. Şehir içinde bu kadar başarısız olan şoförleri bir de bayram tatili için çıktıkları şehirler arası yollarda hayal ediyorum da, bayram kurbanlarının sayısının üç haneli sayılarda kalmasına şükrediyorum.
Yakında tüm ehliyetler değişecek. Bu, bana göre çok büyük bir fırsat. Ehliyetini yenilemeye giden sürücüler önce kapsamlı bir muayeneden geçsin. Eminim, en az dörtte birinin fiziki açıdan otomobil kullanmaya elverişli olmadığı ortaya çıkacaktır.
Daha sonra psikolojik testten geçirilsinler.
Yine inanıyorum ki, geriye kalanların yine en az üçte biri, özellikle 'öfke kontrolünden' sınıfta kalacaklardır.
Eleğin üstünde kalanlar ise zeka testinden geçirilsin.
Görülecektir ki, IQ sayıları, bisiklet kullanmak için bile elverişli olmayacaktır.
Kalanlar, trafik ve motor sınavına sokulsun. Ben inanıyorum ki, 10 kişiden en az yarısı, otomobilinin yakıt pompasının yerini gösteremeyecek; beş trafik işaretinin bile anlamını bilemeyecektir.
Geriye kalanları ise yeniden direksiyon sınavına sokalım.
Bu uygulamanın iki önemli faydası olacaktır: 1- Kazalar asgariye indirilecek. 2- Ehliyetini yenileyemeyen çoğunluk sebebiyle trafik rahatlayacak.