Benim üniversite yıllarımda bazı arkadaşlar Cumhuriyet gazetesini, logosu dışa bakacak şekilde katlayıp montlarının, ceketlerinin dış cebine koyarak gezerlerdi. O dönemde Cumhuriyet okumak, belli bir kesim tarafından aydın olmanın, ilerici düşünmenin 'kartviziti' olarak görülürdü.
Ancak son dönemde Cumhuriyet'in benimsediği 'kara propaganda' anlayışı ve bu sığ düşüncenin desteklediği asparagas haberler; gazetenin hem tirajını, hem itibarını yerle yeksan edecek düzeye erişti.
Geçen hafta Cumhuriyet'in birinci sayfasında bir haber yer aldı.
Suriyelilerin yaşadığı Bursa Karacabey'deki kampta, bir erkek çocuğunun, yokluktan kız elbisesi giydiği iddia ediliyordu. Haber, hükümetin Suriyeli sığınmacıları kaderine terk ettiği ve kamplarda büyük bir sefalet yaşandığı üzerine inşa edilmişti. Bunun üzerine a Haber ekibi, bölgeye gitti ve Cumhuriyet'in haberinin tamamen bir asparagastan ibaret olduğunu ortaya çıkardı.
Bir kere sözü geçen yer, Suriyelilerin yaşadığı bir kamp değil, Şanlıurfa'dan gelip Karacabey'deki tarlalarda çalışan mevsimlik tarım işçilerinin barındığı çadırlardı. Cumhuriyet'e göre 'kız elbisesi giymek zorunda kalan Suriyeli erkek çocuk' ise Viranşehir'de ailesiyle birlikte yaşayan ve elinde Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanı bulunan Zeynep adlı kız çocuğuydu.
Zeynep'in ailesi, çocuklarının uydurma bir habere kurban edilmesine son derece öfkeliydi. Zeynep ise arkadaşlarının kendisiyle 'erkek çocuğu' diye dalga geçmelerine içerlemişti. Özetle bu 'vicdan sömürüsü' amaçlı, körü körüne muhalefet odaklı uydurma haberin; iler tutar yanı olmadığı gibi, 3 yaşındaki bir çocuğun nasıl istismar edildiğini belgeleyen bir niteliği vardı.
Sevgili dostlarım, meslektaşlarım; hiç olmazsa 3 yaşındaki bebeleri sığ siyaset manevralarına, algı operasyonlarına alet etmeyin.
a Haber'e ise gönülden bir alkış... 'Haber takibinin' nasıl yapılması gerektiğini gösterip asparagası gerçeğe devşirdikleri için...