Okurlarımızın gündüz kuşağında yayınlanan bazı izdivaç programlarıyla ilgili şikayet ve kaygıları artıyor. Gamze Aytimur adlı okurumuz da Kanal D'de yayınlanan Kısmetse Olur programını mercek altına almış:
"Sayın Aytuğ, öncelikle geçen günlerde gönderdiğim e-postayı değerli görüp köşenizde paylaştığınız için çok çok teşekkür ediyorum. Bu kez size bu e-postayı yazma sebebim; yine evlilik programlarının türevlerinden olan 'Kısmetse Olur' adlı programdan duyduğum endişe ve sıkıntıdır. Ramazan ayını rahmet ve bereketle geçirdiğimiz şu uzun günlerde televizyonun gündüz kuşağı, iftarı bekleyenler için önem arz ediyor. Geçen hafta bu programda dehşetle şahit olduğum bir durumu dile getirmek istedim. Ayça adlı aday elenmiş, 'Kısmetse Olur' evine misafir olarak gelmiş. Ayça'nın, bir ay önce ayrıldığı sevgilisi Batuhan ile aralarında duygusal bir yakınlaşma olan bir diğer aday arkadaşı Nur'a kullandığı cümle aynen şöyle: 'Nur demek ki senin yanına nişanlım veya kocamla gelemezmişim. Çünkü sen onları da ayartırsın.' Nitekim bu sözden sonra küçük bir araştırma ile Ayça'nın bu evde neler yaşadığını öğrendim. Emre Ubeyli isimli adayla birlikteyken eski kocası Halil ile görüşen Ayça, Emre tarafından terk edilmiş, daha sonra Batuhan aday olarak girmiş ve onunla birlikteyken de eski adaylardan Emre Atik ile görüşmeye başlamış ve şu an Emre Atik ile nişanlı.
Allah aşkına şu mübarek günlerde, Peygamberimiz, 'Kadınlar size Allah'ın emanetidir' derken bu yarışma adı altındaki ahlaki yozlaşmaya ne demeli? Bu ülke zaten kadını hor görenlerle dolu iken bir kadının bir kadına 'Senin yanına kocam veya nişanlım ile gelmem, sana güvenmiyorum' demesi ne demektir, ki bunu diyen kişinin yaptıkları ortada. Kadınları diri diri gömerken kızını omuzlarına alıp Mekke sokaklarında gezen Hz. Muhammed'in (S.A.V.) dinidir İslam. Dinimiz, kadına bu kadar değer verirken, bu yarışma programında kadınlar birbirlerinin haysiyet, şeref ve onur duygusunu hiçe sayıyor. Bununla birlikte programı sunan hanımefendi dönüp 'Siz buraya aşk yaşamaya, hayat eşinizi bulmaya geldiniz' diyor. Bu şekilde her türlü ahlaki ve etik kuralları yer ile yeksan ediyor.
Hiç unutmadığım bir film repliği vardır: 'Aşkın sonunda şeref ve haysiyet kalıyorsa, aşk o zaman aşktır.' Dini boyutunu artık bir kenara bırakarak söylüyorum: Ahlak, aile ve sadakat bizim kırmızı çizgilerimizi oluşturuyor. Bu yarışmalar, bizi gerçekten yozlaştırıyor. Bu duruma artık bir dur deme vakti. Ben bu ülkenin vatandaşı olarak şikayet mercilerine yapmam gerekeni yaptım. Artık halkın da bu programlardan vazgeçmesi gerekiyor.
Köşenizi heyecan ve zevkle takip ediyorum. Başarılarınızın daim olması dileğiyle..."