Bu sene seyirci de yorgundu, diziler de... Pek çok iddialı yapım, büyük hayal kırıklıkları yaşayarak ekranı terk etti.
Geçen yıllarda ise Kurtlar Vadisi'nin tahtına göz diken, mafya odaklı pek çok dizi denemesinin sonu hüsran olmuştu.
Ama atv'nin dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, tüm hesapları altüst etti.
Salı gecelerinin artık yeni bir ismi var: Eşkıya gecesi...
Peki nasıl oldu da tek bir dizi, koca bir sezona damga vurdu? Hep söylerim, ekranda bir dramanın tutması için pek çok doğrunun bir arada olması lazım. Doğru senaryo, doğru yapım şirketi, doğru yönetmen, doğru oyuncular, doğru kanal, doğru gün ve doğru saat... Bu doğrulardan biri bile yanlış olursa, reyting çukuruna yuvarlanmanız işten bile olmuyor.

NEDEN EFSANE OLDU?
Yapımcı Raci Şaşmaz bana göre ülkemizin yetiştirdiği en önemli 'senaryo dahilerinden' biri olan Bahadır Özdener ile beraber yalnızca öykü yazmıyor. Bu omurgayı ayakta tutacak muazzam karakterler de doğuruyorlar.
Sadece başroldekiler mi?
Tüm yardımcı karakterler, izleyicinin kalbinin bir köşesini kendilerine mesken tutuyor.
Kurtlar Vadisi'nde de öyleydi.
Herkesin bir 'adamı' vardı.
Ayrıca Kurtlar Vadisi'nde yıllarca tekrar edilen hatalardan uzak durmayı da başardılar.
Kadınları ihmal etmediler, klişe aforizmaların arkasına saklanmadılar, 'Kervan yolda düzülür, ya nasip' deyip yarını düşünmeden kağıt karalamadılar.
Buna bir de Oktay Kaynarca başta olmak üzere istisnasız tüm oyuncuların muhteşem performansları, kanalın doğru gün seçimi ve projeyi 'yürekten' desteklemesi de eklenince; ortaya 'sezonu kurtaran' bir dizi çıktı.

KİM ÖLE KİM KALA?
Sezon finali ise tam da Raci Şaşmaz-Bahadır Özdener stilindeydi. Reis ve Meryem, en mutlu anlarında kurşunlara geldiler. Onlar yerde can çekişirken, sezon bitti. Buna, dizi dilinde 'kurşun içeride' diyoruz. Eğer oyuncular ile yeni dönemde anlaşma sağlanırsa, gelecek sezonun ilk bölümünde onları hastanede hayata yeniden 'merhaba' derken göreceğiz. Yok eğer sözleşmede pürüz olursa, Allah rahmet eylesin...
Dizinin Oktay Kaynarca'dan vazgeçmesi mümkün değil. Bu yüzden, Hızır Reis'in hastane yatağındaki yeri şimdiden hazır.
Ama Meryem yani Deniz Çakır'ın durumu bana biraz kritik geliyor. Çakır'ın, diğer kadın karakter Nazlı'ya (Müjde Uzman) fazla rol yazılmasına itiraz ettiği dedikoduları medyaya yansımıştı.
Onu MGD ödül töreninde de dizi ekibiyle bir arada göremeyince pirelendim. Bir de 'iki eşli Reis'in' toplumda yarattığı rahatsızlığı da üzerine ekleyince, içerideki kurşunun çıkacağına olan inancım giderek azaldı. Yine de belli olmaz bu işler. Her salıyı nasıl merakla bekliyorsak, Eylül'ü de öyle bekleyeceğiz...