Cumartesi günü Las Palmas-Barcelona maçını Lig TV 3'ten izlemek için ekran karşısına geçtim. Maçın başlama vuruşunu, başında taç olan bir genç kız yaptı. Kim olduğunu öğrenemedim. Muhtemelen o hafta seçilen İspanya Güzeli filandı. Sonra da tüm statta bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Futbolcuların kollarında da siyah bant vardı. Saygı duruşunun ne için yapıldığını da öğrenemedim. O da muhtemelen Ankara'daki menfur saldırı içindi.
İkinci devre başlarken, gözlerim Arda'yı aradı. Ekrandan saydığım 11 kişilik kadroda onu göremedim. Sonra Rakitiç'i fark ettim. Anladım ki Arda çıkmış, yerine Rakitiç girmiş. Maçı anlatan(!) spiker ise bu değişikliği ancak isimler ekrana bindirildiğinde fark edebildi.
Tabii ki bu saydıklarımın hiçbiri o genç spikerin suçu değil. Ona maçın oynandığı Kanarya Adaları'na göndermek yerine 'Gir seslendirme odasına, maçı İstanbul'dan anlat' demişler. O da İspanyol rejisi ekrana ne getirirse onu anlatacak tabii ki...
İyi de onları zaten ben görüyorum. Eh, futbola az biraz ilgim olduğu için önemli futbolcuların ismini de biliyorum. Bu nedenle 'Suarez solda topla buluştu' ya da 'Messi araya oynamak istedi ama başarılı olamadı' gibisinden cümleler benim için malumun ilamından başka bir değer ifade etmiyor.
Şimdi Lig TV'deki yönetici meslektaşlarıma sormak istiyorum: Benden Spor Paketi için her ay eşek yüküyle para almayı biliyorsunuz da, benim futbol keyfimi tamamlamak için neden oraya bir spiker göndermiyorsunuz? Üstelik Barcelona'da bir Türk futbolcusu, Arda Turan oynarken... Paranız yoksa(!) Barcelona'nın ana sponsorlarından Türk Hava Yolları'ndan rica edin; eminim, onlar sizin spikerinizin uçuş ve konaklama masrafını karşılar!